Kâinatın hiyerarşisinde insanoğluna özel bir yer ve mertebe verilmiş olmasına ve bütün zengin kaynaklarıyla doğanın bize verilip emanet olmasına karşın, aynı zamanda Allah’ın kulları olduğumuzu ve yaratılışımızın nihai amacının Allah’a hizmet etmek olduğunu unutmamalıyız. Bu bakımdan, “insanoğlu bu fırsatı hayır için kullanmaya ve yeryüzünü bozmaktan kaçınmaya çağrılır.
"İslam'ın altın çağlarının alimleri, jeoloji, botanik ve zooloji araştırmaları yaparken bu çalışmalarını daima tabiatın dengelerinden sorumlu olduklarının bilinciyle --Kur'an'da denildiği gibi-- (Allah'ın yeryüzündeki halifeleri olarak) yaparlardı. Çevrebilim/ekoloji, Bir Müslüman alimi açısından dini bir zorunluluktur."
Reklam
Evrendeki her şey Allah'ın koyduğu yasalara uygun davrandığına göre, bütün evren müslimdir, yani Allah'ın iradesine teslim olmuştur.
TÜRK TARİHİ ARAŞTIRMALARI 20 Eylül 1971 tarihiyle Kültür Bakanı Talât S. Halman’dan resmî bir yazı aldım. Basılı olan ve başkalarına da gönderilmiş bulunan yazı aynen şöyledir: Sayın Nihâl Atsız, Kültür Bakanlığının yayın programından ilki, kültür eserleri konusunda üç yeni diziyle başlatılacak, bu dizileri, çeşitli kültür ve sanat dallarında
KÜLTÜR BAKANI’NIN RESMİ YAZISINA AÇIK CEVAP   20 Eylül 1971 tarihiyle Kültür Bakanı Talât S. Halman’dan resmî bir yazı aldım. Basılı olan ve başkalarına da gönderilmiş bulunan yazı aynen şöyledir: Sayın Nihâl Atsız; Kültür Bakanlığının yayın programından ilki, kültür eserleri konusunda üç yeni diziyle başlatılacak, bu dizileri, çeşitli kültür ve
Çevre üzerinde bunca titizlenen Kerim bir Kitaba ve Son Peygamber'e inanıyor olmalarına rağmen İslâm toplumlarında da ekolojik bunalım had safhadadır. İslâm'ın öngördüğü ekoloji anlayışının, Hz. Peygamber (s.a.v) dönemindeki canlılığını daha sonra sürdüremediğine dikkat çeken İbrahim Bayrakdar, sünnetin ekolojik verilerinin uygulama alanına taşınamamasını ve göz ardı edilmesini iki sebebe bağlar: Birincisi, bu verilerin eğitim yoluyla insanlığa aktarılmaması, Hz. Peygamber'in hayatını anlatan eserlerde bu hususun geri planda bırakılması; ikincisi ise, bu verilerin hukukîleştirilmemesi yani çevre hakkında Hz. Peygamber'in uyguladığı ahkâmın, çevreyi korumaya dair koyduğu yasak ve cezaların İslâm hukukunda işlenmemiş ve zamanın şartlarına göre geliştirilmemiş olmasıdır.
Reklam
başta elma olmak üzere pek çok meyve ve sebzenin varlığı, balarısının tozlaşmadaki hizmetine bağlıdır. Ekoloji adlı bilim dalı, bu âlemde her şeyin her şeyle ilgili olduğunu gösteren sayısız örnekleri gözlerimizin önüne sermiştir.
Sayfa 39 - Nesil Yayınları, 2019Kitabı okudu
Güneşteki patlamalarda boyu dünyamızın büyüklüğünün 40-50 katı olan alevler fışkırır. Ateşten bir topa benzeyen Güneş, yüzeyinden çok büyük bir ısı ve ışık yayar. Güneşin yüzeyinde 6000°C olan ısı, merkezinde 15 milyon dereceye ulaşır.
Sayfa 20
Önceleri teknolojinin mutluluk getireceği sanılmıştı. Tabiat ve insan israf edildi. Gelişmemiş ya da az gelişmiş diye söz edilen ülkeler "teknik yardım" adı altında sömürülür oldu. Yeni ihtiyaçlar oluşturuldu. Hayat sunileştirildi ve pahalılaştırıldı. Suni beslenme ve tekdüze bir hayat sonunda hastalıklar arttı.
Sayfa 52
Ekoloji, canlıların birbirleriyle ve canlı cansız çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalı olarak tanımlanabilir.
Sayfa 81
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.