Parlak siyasî ve askerî başarıları, teşkilatçılığı ve kanun koyuculuğu gibi çok bilinen özellikleri yanında Fatih Sultan Mehmed aynı zamanda Osmanlı ülkesinde ilim, kültür ve sanat çalışmalarında yeni bir çığır açarak, Osmanlıda bilim rönesansının da gerçek kurucusudur. Kendisi de şair olan Fatih şiirlerinde "Avni" takma adını kullanırdı. Bilim ve sanat adamlarına verdiği destek ve değer dolayısıyla İstanbul onun zamanında, Doğu ve Batı kültürünün buluştuğu en önemli merkez konumuna gelmiştir.
... Fatih Sultan Mehmed, büyük bir kumandan, siyaset ve devlet adamı, teşkilatçı, kanun koyucu, diplomat, şair, ilim ve sanat adamlarının samimi hamisi ve destekleyicisi, Osmanlı rönesansının ilk temsilcisi, büyük bir proje adamı ve strateji uzmanıdır. İlk çağlardan beri birçok kavim/millet tarafından kuşatıldığı hâlde bir türlü düşürülemeyen Konstantiniyye/İstanbul gibi çok sağlam bir kaleyi aldığından dolayı tarih ona 'fatih' ünvanını verdi. Yeniden imar ettiği şehr-i İstanbul'a İslam şehri kimliği kazandırdı. Doğulu-Batılı bilim ve sanat adamlarını başşehir İstanbul'da buluşturarak, bu tarihî şehri bilim ve sanatın cazibe/çekim merkezi hâline getirdi. O, bütün bu üstün özellikleriyle Osmanlı dünya devletinin/imparatorluğunun gerçek kurucusu, Türk ve dünya tarihinin eşsiz değerlerinden biri, büyük bir tarihî kişilik...
Üçüncü Hüccet:
İşte bir numune olarak Tevrat,
İncil,
Zebur'un Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'a ait âyetlerinin birkaç numunesini göstereceğiz:
Birincisi:
Zebur'da şöyle bir âyet var:
اَللّٰهُمَّ ابْعَثْ لَنَا مُق۪يمَ السُّنَّةِ بَعْدَ الْفَتْرَةِ "Mukîmü's-Sünne" ise,
ism-i Ahmedîdir.
İncil'in âyeti:
قَالَ الْمَس۪يحُ