Üstat Ahşap Konak piyesini Muhsin Ertuğrul'a getirir, aldığı cevap:
"-Necip Fazıl, ben bu piyesi oynamam! Çünkü sen burada kendi ideolojini-aynen sözünü söylüyorsun_ görülmemiş bir sanat kuvvetiyle müdafa ediyorsun.
Bu benim ideolojime zıttır!"
"-VER ELİN, DEDİM; SEN DOĞRUYU SÖYLEYEN ADAMSIN, BENİ DÜŞMANIMSIN AYRI, ALLAHAISMARLADIK!"..
Giderken, "Dur! dedi; ideolojin olmadan, onun kokusu gelmeden saf san'at olarak bir eser yaz, bütün tiyatroyu sana tahsis edeyim."
Peki onuda getireceğim dedim. Gittim, REİSBEY' i yazdım. Reisbey' de bizim ideoloji yok gibi görünür ama, onunda göremeyeceği bir planda tam bizim ideoloji vardır.
Okurken okadar ağladı ki, göz yaşları kabuk kabuk oldu yüzünde, hemen tevziatı yaptı, "tamam " dedi; "Her şey
tamam"...
İk gün sonra beni çağırttı, büyük faciayı haber verdi... Bütün aktörler toplanmışlar ve demişler ki:
"-Bu eser Şekspir' in üstünde olsa, Necip Fazıl gibi bir gericiye ait olduğu için istifa ediyoruz, oynamıyoruz!"
Tiyatronun üzerinde orak çekiç dalgalandığına bundan büyük delil istermisiniz?
— Aramızda, öz memleketinde turistlerden de yabancı olanlarımız var... Yoksa, Amerikalılar'ın bile bayıldığı camileri sevmemek kimin haddi, dış yüzünden?