Öznelci görüş açısından, "akıl", bir eylemi değil de bir nesneyi ya da bir düşünceyi anlatmak için kullanıldığında, söz konusu olan bu nesnenin ya da kavramın kendisi değil, sadece belli bir amaçla bağıntısıdır.
“Bağnazlık, nasıl da akıl tutulması yaratıyordu insanlarda.”
Sayfa 482 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsan, paranoyakça bir hırsla doğayı kendine ait kılmaya çalışmaktan vazgeçtiği anda doğanın dilinin çözülmeye başladığını görebilecekti; bunun işitilmemiş ama yine de anlaşılabilir bir dil olduğunu da.
Evet, bu dünyada belki de adil olan tek şey, bir gün herkesin ölecek olmasıydı.
Çoğu zaman, akıllı olmak inatçı olmamak anlamına gelir; bu da varolan gerçekliğe uymak demektir. Uyum ilkesi baştan kabullenilmiştir...
Hayat perspektifimiz, artık hayat olmadığı gerçeğini saklayan bir ideolojiye dönüşmüştür.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.