Kanunları dine dayanan devletler kısa bir zaman sonra memleketin ve milletin ihtiyaçlarını karşılayamazlar. Çünkü dinler değişmez
hükümler içerirler. Yaşam yürür, ihtiyaçlar değişir. Din kanunları
mutlaka ilerleyen hayat karşısında şekilden ve ölü kelimelerden
fazla bir değer ve anlam ifade etmezler. Bu nedenle, dinlerin sadece
bir vicdan işi olarak kalması, çağdaş uygarlıkların önemini ve eski
uygarlıklardan en önemli farkını ortaya koyar.