Siz yıllarca, "Leyla ile Mecnun dizisinin senaristi Burak Aksak, Mecnun karakterinde kendisini mi yazıyor?" diye sorup durdunuz. Hayır efendim Erdal Bakkal karakterinde kendisini yazıyor, şunu bi netleştirelim artık. Bir insan kurduğu yayınevinin adını Küsurat koyar mı Allah aşkına? Adamın aklı hep üçün beşin hesabında.
Hayatımın değişmez kuralıdır bu, ben yanlış ata oynamaya bayılırım. At bile kendine güvenmez, ben ona güvenirim. Dört atın koştuğu ayakta üç at fotofinişe birlikte girer ve ben geriden gelen atı tek yazmışımdır.
Sayfa 15 - Küsurat Yayınları
Reklam
Süperego
Bahçeye çıkıp biraz oynadım. Kendi kendime tek kale maç yaptım. Kendimle berabere kaldım. Nasıl bir egom varsa artık o yaşlarda kendimi yenmeme bile tahammülüm yoktu. Baktım gelmiyorlar, eve gidip uçaklı oyun oynayayım diye düşünürken lsmet'in lafları geliverdi aklıma; ben Kör Cemal gibi değildim. Ah be İsmet, ah. Sıkı sıkı giyinip caminin yolunu tuttum. Avluya geldiğimde anladığım kadarıyla, Mete ve Serkan eser miktarda tokat yemişti sadece. Yara bere yoktu, ufak tefek yanak kızarıklıkları vardı o kadar. Mete ve Serkan beni görür görmez sevinç nidaları atacaklar diye beklerken, avluya girdiğimi görmeyen, arkası dönük vaziyette dikilen lsmet'e doğru koşarak sattılar beni. "Selçuk geldi abi, bak orda. Onu bekliyordun sen, gidelim mi biz?" dedi Mete. İsmet, Serkan ve Mete'yi yararak aralarından geçti ve göz göze geldik. Ben günün fazlaca etkisinde kalmış olacağım ki, "Ne demiştim ben size, Selçuk asla ekibini yarı yolda bırakmaz. Örnek bir lider o. Beni yine yanıltmadı, aslanım benim. Sizin gibi dostum olacağına Selçuk gibi düşmanım olsun," temalı bir karşılama beklerken İsmet kükredi: "Nerde lan kutu?"
Sayfa 62
"Ulan insanın annesi babası 4 sene önceden piyasalar sarsılmasın diye borsaya aldığı futbolcuyu bildirir gibi nüfusa yeni doğacak bebesini bildirir mi? Geç yazdırıldığına tanık oldum da 4 sene erken yazdırmak nedir."
"Bir yandan empati kuruyordum, bu işler ne zor, muhendislik ne güzel diyordum içimden. Burak'a bu boş işleri bırakmasını tavsiye etme evrenine geçmiştim."
Sayfa 156 - KüsuratKitabı okudu
Vay vay vay:D
"Bazen başka kızlara bakınca çok güzel lan diyorum, yalan yok. Bir de ergen olduğum için çok acayip duygular içindeyim. Bizim bakkalın kızı Filiz'le karşılaştık geçen bak­kalda, kız bizim Elif'i döver o kadar güzel, dalıp gitmiştim kızı izlerken sonra bir anda sen girdin içeri. Bakkal bakkal­lıktan çıktı, üç M'li süpermarket oldu. O az önce ışıl ışıl par­ layan kızın ışığı söndü. Sonra fark ettim ki evet kız yıldız gibi parlıyor parlamasına ama güneş doğunca hâlâ orda durduğunu bilsem de o yıldızın görüntüsü kayboluyor be Güneş, parlaklığım yitiriyor görünmez oluyor. Öyle parlak bir şey yüzünü göstermiş oluyor ki, geçtim diğer yıldızla­rı önümdeki, ardımdaki, sağımdaki, solumdaki karanlıklar aydınlığa çıkıyor. Seni önümde gördüğümde ardımda kalı­yor tüm dertlerim, sabah güneşinde gölgesi arkasına düşen adam gibi oluyorum. Sen yokken de sana en çok benzeyen­lerle teselli ediyorum kendimi demek. Sana annen baban be­nim kulağıma küpe olsun diye Güneş ismini takmış. Madem gözün yükseklerde aval aval gökyüzünü izleyeceksin orada gördüğün en ihtişamlı kaynak bu kız, demişler de senin bun­dan haberin yokmuş. Haberin olsun istedim,"
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.