125 tanınmış Anglo-Amerikan yazara göre en gözde on Fransızca yapıt:
1-Madam Bovary - G. Flaubert
2-Geçmiş Zamanın İzinde M. Proust
3-Yabancı - A. Camus
4-Candide — Voltaire
5-Germinal - E. Zola
6-L'Assommoir - E_ Zola
7-Nana - E. Zola
8-Kuzen Bette - H. de Balzac
9-Bir Taşra Papazının Günlüğü - G. Bernanos /
10-Düşüş - A. Camus.
Konuşurken bir yandan da sınıfın önünde bir aşağı bir yukarı yürüyordu. "Diyelim 'Çağdaş Roman' adında bir ders alıyorsunuz. Bütün sömestr boyunca Balzac'ın Goriot Baba'sı, Turgenev'in Babalar ve Oğullar'ını okudunuz ama iş final ödevinizi hazırlamaya gelince bir de baktınız ki Kararsız Taze adındaki bir romandaki -roman terimini burada cömertçe kullanıyorum- anne baba sevgisine dair bir yazı yazmanız isteniyor. Romanın yazarı da profesörünüzden başkası değil"
Balzac’ın, asrının en gerekli yazarlarından biri olduğu söylenir. Bu müphem sıfat, onun bir yazar olarak başlıca romantizm ve realizm akımlarında bellibaşlı bir mevkii elinde bulundurduğunu ve kendi neslinin Fransız cemiyetini gayet başarılı bir tarzda anlattığından Fransız edebiyatındaki yerini gösterir. Balzac, kendi çağını öylesine fevkalâde
Her biri aristokrat olan üç metresi, Balzac’ın hayatında önemli roller oynadılar (Balzac, bu arada, daha muvakkat ve halk tabakalarına mahsus aşk hayatını da ihmal etmedi). Bu konularda, Balzac, de Rastiqnac veya Charles Grandet kadar sosyal merdivende yükselen biri idi. Metreslerinden birincisi, eski rejimin bir üyesi ve annesi olabilecek yaşta Mme.de Berny idi; kadının oğullarından biri, Balzac’ın yaşında idi. Aralarındaki ilişki, daha ziyade anaerkil idi ve fizikî özelliğini kaybettikten uzun bir zaman sonra dahi, platonik taban üzerinde sürdürdü. Balzac'ın ikinci macerası, edebî aslan avına çıkan ve Balzac’a, bir erkek olmasından ziyade, ünlü bir yazar olduğu için bağlanan Varquise de Castries ile ilgili idi. Balzac da, kadını, romanlarındaki birçok karakterlerde, hiç de övgücü olmayan bir tarzda göstererek öc aldı. Bu bağlar arasında en romantik olanı, Hanska adındaki Polonyalı bir kontesle sürdürdüğü ilişki oldu. Kadın, Balzac'a “yabancı" diye imzaladığı anonim mektuplar gönderiyordu. Mektuplardan, kadının güzel olduğu, mutsuz bir evlilik hayatı yaşadığı ve son derece zengin olduğu imâ edildiğinden, Balzac derhal ilgilendi. İsviçre’de bir randevu hazırladı ve aralarındaki ilgi normal bir tabana oturtuldu. Kont, karısının sevgilisine itiraz etmedi ve birkaç sene sonra da öldü.
İlmin ve fennin en hakiki mürşit olarak addolunduğu bu yeni şerait içerisinde “imam'”ın yerini de “öğretmen” alır. Öğretmen, Cumhuriyet'in, imamın karşısında konumlandırdığı bir tipolojiyi ifade eder. İlkelerin ve normların, Mustafa Kemal'in ifadesiyle “gökten indirildiği zannedilen kitaplardan” değil de “doğrudan doğruya hayattan” elde edildiği