Bir kadın bir kez aklına uzağı koymuşsa ve biri kanadından tutuyor, kendisi için yuvasının daha emniyetli olduğunu söylüyorsa belki sadece bir mevsim o sesi dinler. Ama her bahar o uzağa uçmayı hayal ederek uyanır. Uçamadıkça kızgın, öfkeli olur.
Bir kadın bir kez aklına uzağı koymuşsa ve biri kanadından tutuyor, kendisi için yuvasının daha emniyetli olduğunu söylüyorsa belki sadece bir mevsim o sesi dinler. Ama her bahar uzağa uçmayı hayal ederek uyanır. Uçamadıkça kızgın, öfkeli olur.
Çatlamak üzere olan tomurcuklar
Güzel günler vaadetmededir.
Ve bir kadın, şehir haricinde;
Otların üstünde,
Yüzükoyun uzanmış;
Göğsünde ve karnında
Baharı hissetmededir.
Kadından kadına giden uzun, kadim bir yoldu bu. Kahve pişirme ya da fırında kızaran böreği çıkarma bahanesiyle salonda yalnız bıraktığımız babaların ya da kocaların hiç bilmediği, sadece mutfakta, tabak çanağın çevrelediği o gizli dünyada, konuşulan şeyler gibiydi. Elimizde kahve tep- sisi ya da kare şeklinde kesilip çiçekli tabakların tam ortasına yerleştirilmiş börekler ve mühürlenmiş dudaklarımız- la salona geri döndüğümüzde, az önce kalktığımız koltuklara aynen kurulup az önce konuştuklarımızı hiç konuşmamamız gibi.
Bir cahil tarafından yorumlanmazsa, din
gibidir Kadın;
bulutlarla örtülü değilse ay gibidir Kadın;
ve saflığı, inceliği bozan şeylerle zehirlenmemişse, meltem gibidir,
bahar rüzgarı gibidir, Kadın....