Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yalnız şunu bilmelisin ki mut­luluk ancak namus ve haysiyetini koruduğun sürece vardır. Bu sözümü sakın unutma!
Emir baba olamama bahsi
Evlat edinmeye hepimiz farklı nedenlerle karşıydık. Sürey ya'nın kendi nedenleri vardı, generalin kendi nedenleri, be nim de kendi nedenlerim: Belki bir şey, biri, bir yerlerde yaptıklarım yüzünden baba olma hakkımı elimden almıştı. Belki bana kesilen ceza buydu; doğrusu çok da adil bir cezaydı. Belki kaderinize böyle yazılmıştır, demişti Cemile Hala. Evet, belki de kaderimize çocuk yazılmamıştı.
Reklam
Emir-Cemile Hala-General/Rumi esprisi
Her şey bir yana, ben onun etkileyici hastalıklar listesini sabırla dinleyen kişiydim; generalse kulağını bunlara çoktan kapamıştı. Süreyya'nın söylediğine göre, annesi geçirdiği felçten sonra göğsündeki en küçük çarpıntıyı kalp krizine, en hafif sızıyı romatizmal arterite, gözündeki her seğirmeyi de yeni bir inmeye yoruyordu. Cemile Hala'nın bana boynundaki bir şişlikten söz edişini anımsıyorum. "Yarın okulu kırar, sizi doktora götürürüm," dedim. Bunun üzerine general gülümsedi, şöyle dedi: "Bu durumda okulla ilişiğini temelli kessen iyi edersin, baçem. Hala'nın sağlık raporları, Rumi'nin eserleri gibidir ciltler halinde."
Sizinkiler erdemli görünüp saman altından su yürütürler. Kokmuş yumurtalar da hep böylelerinden çıkar. Dıştan bakınca bembeyaz ama içi burnunuzun direğini kırar!
Cemile Sultan’m kız kardeşlerinden Seniha Sultan da (1851-1912) Mahmud Celâleddın Paşa isimli biriyle evlendirilmiş, bu evlilikten Prens Sabahattin ve Lutfullâh Bey’ler olmuştu, II. Abdiilhamid önce beğendiği Mahmud Paşa’yı 24 yaşında iken Adliye Nâzıri yapmıştı. Sonra haklı haksız olaylar sebebiyle araları açıldı. Padişahin Evkaf Nazırlığı teklifini kabul etmeyen Mahmud Paşa, Meşrutiyet yanlısı jöntürklere katılmak amacıyla, 1889’da iki oğlunu alıp Avrupa’ya kaçtı. Bu olay, Batı’da büyük bir skandal olarak yorumlanacaktı. Mahmud Paşa, Avrupa’da ölmüş, oğulları ancak 1908 Meşrutiyetî’nden sonra babalarının cenazesi ile birlikte İstanbul’a dönmüşlerdi.
Ve son...
Hiç pişman olma, sen mutluluğunu en sarp yollarda yürüyerek buldun!...
Sayfa 80 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
Reklam
Niçin hain oluyormuşum ben? Kime ihanet ettim? Aileme mi, soyumuza mı? Ben gerçeğe, hayatın gerçeğine, o iki insanın gerçeğine ihanet etmedim. Ama bunu kimseye anlatamazdım. Annem bile anlamazdı beni.
Sayfa 78 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
Yüzüm, gözyaşlarımdan ıpıslak olan kolumun üzerinde, bir süre öylece kalakaldım. Ben yalnız Cemile' den ve Danyar'dan değil, çocukluğumdan da ayrılmıştım.”
Sayfa 75 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
Bana en yakın ve en sevdiğim insanlardan ayrılmıştım. İşte o zaman, yerde uzanıp yattığım o anlarda, birden anladım Cemile'yi sevdiğimi. Evet, sevmiştim ve bu benim ilk çocukluk, ilk gençlik aşkımdı.
Sayfa 75 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
Aşkımı, sevgilimi kendi vatanımda bulacağımı biliyordum. Aradığım, düşlediğim sendin.
Sayfa 71 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.