Ben yaşamı başkalarının deneyim ve öğütleriyle değil de kendi deneyimlerimle tanımak, anlayıp algılamak istiyorum. Genlerime yapışmış olan o geçmiş zaman izlerini istemiyorum. Hiçbir kuralla koşullanmamış, yepyeni bir insan olmayı düşlüyorum
~YK ツ
"Duygularımın sadece gönül borcundan kaynaklanmadığını , size tutku düzeyinde bir aşkla bağlandığımı belirtmeden duramayacağım . Ancak , tek yanlı bir aşkın bence pek önemi yok. Tek kanatlı kuş uçabilir mi ? Bu yüzden sizi hiçbir şekilde beni sevmeniz , eşim olmanız konusunda zorlamıyorum. Aramızda bu tür bir ilişkinin gelişmesi size bağlı. Bana karşı nasıl davranırsanız davranın , sizi hep seveceğim. Birgün bana geleceğinizi umut ederek yaşam boyu sizi bekleyeceğim. Bundan kuşkunuz olmasın...".
Gördük ki, milliyet ayrılığı, hiç önemli değil. İnsanca duygulara sahip olmak, zihinsel ve duygusal iletişim kurabilmek önemli. Bunu başarabilenler, tüm insanları sevip herkesle barışık olabiliyor.
Bazen tüm bu zor süreçleri yaşayıp da başarılı olamayanları düşünürüm. Kuşkusuz onların düşlerine bir de başarısızlıktan kaynaklanan sıkıntılar da giriyordur. Aslında bu sınavların o denli önemli değil. Hatta bu tür bir seçim düzeni çok yanlış. Öğrencilerin, böylesine acımasızca yarıştırılması ise inanılmaz derecede sakıncalı.
' Dayıoğlu üç yıl önce bir mümin olarak gittiği Japonya’dan bir ateist olarak gelince işler tersine dönmüştü. On yıldır hac için para biriktiren Satılmış Efendi’nin din konusundaki en güçlü dayanağı olan dayıoğlu Japonya’da inancını yitirmişti. Üstelik ne uyuşturucu kullanıyordu ne de alkol. Her zamankinden mutlu görünmesi ve etrafındakilere her zamankinden daha fazla yardımcı olması ise Satılmış Efendi’yi iyiden iyiye deli ediyordu. '
"...Sevgi dersleri alan denekler, sürekli gözlenmişti. Üç yılın sonunda, deneklerin çoğunda, duygu, düşünce ve davranış yönünden olağanüstü olumlu gelişmeler görülmüştü."