“Nerede ya da nasıl öldüğümüz ne fark eder, Ölüme yürüyecek kadar güçlü olduktan sonra?”
Arkada kalan çocuk usulca geri geldi. Titreyen dudaklarında bir kararlılık vardı. Hiç duraklamadı. Cezasını çekmeye karar vermişti. Ama şunu da bir kenara yazın ki, aslında ceza suçundan dolayı değil, kaçtıkları içindi. Bu konuda, o çeribaşı içinde yaşadığı yüce toplumun davrandığı gibi davranıyordu: Suçlularımızı cezalandırırız ve kaçtıkları zaman onları yakalayıp geri getirerek cezalarını artırırız.
Reklam
E, ne yaparsınız? Hayatın bir sayfasıydı, sadece o kadar ve daha önce kötü, çok daha kötü sayfalar görmüştüm. Kimi zaman, insanla diğer hayvanlar arasındaki asıl ayırıcı özelliğin, insanın kendi türünün dişisine eziyet eden tek hayvan olduğu tezini (beni dinleyenleri inandıracak şakacılıkta) ileri sürmüşümdür. Bu, ne kurdun ne de korkak çakalın suçlu olduğu bir durumdur. Bu, evcilleştirilerek soysuzlaştırılmış köpeğin bile yapmayacağı bir şeydir.Köpek vahşi içgüdülerinin çoğunu korumuştur, ama insan, vahşi içgüdülerinin çoğunu kaybetmiştir –en azından, iyilerinin çoğunu.
Kimi zaman, bütün bu adamlar hücrelerinde aç yatarken, meydancıların hücrelerinde gizli yüzlerce ekmek olduğunu gördüm. Bizim bunca ekmeği alıkoyuşumuz saçma görünebilir. Ama bu, bizim aldığımız haraçlardan biriydi. Meydanımızın ekonomi efendileri olan bizler, tıpkı uygarlık dünyasının ekonomi efendileri gibi oyunlar çevirirdik. Nüfusun yiyecek ihtiyacını denetliyor ve dışarıdaki haydut kardeşlerimiz gibi bu yiyeceği topluluğa hayli pahalı ödetiyorduk.
“Parazit olan,” deniliyordu, “en az hırsız kadar kötüdür.”
İnsan hayvanlardan özellikle bunda ayrılır: Kurtların, en alçak amerikan kurtlarının hatta evcilleştirilmekle dejerene edilen köpeklerin kötülüğü asla onları suçlu kılmaz. "Dişisine kötü davranan tek hayvan insanoğludur." Bu konuda "İlkel" kardeşimiz vahşi içgüdüsünü korumasına karşın insan kendininkileri, en azından iplerinin çoğunu yitirmiştir.
Sayfa 17 - Kumsaati Yayınları
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.