Ortak çıkarlar
yaratan devrim korkusu karşıdevrimin çeşitli aşama ve biçimlerini
birbirine bağlar. Bütün bunlar parlamenter demokrasiden polis
devleti yoluyla açık diktatörlüğe giden yolu açar. Kapitalizm bütün tarihsel
devrimler içinde en radikal olanın tehdidine karşı yeniden örgütlenmektedir.
Sonsöz (veya Cesur Yeni Dünya Üzerine) David Bradshaw (syf: 371-282)
İlk olarak 1932'de yayınlanan Cesur Yeni Dünya "F.S. 632'de, bu istikrar yılında" geçmektedir -yani Amerikan araba kodamanı Henry Ford (1863-1947)'un gelişinden 632 yıl sonra; Henry Ford ki onun çok başarılı olan T Modeli (1908-1927) taşıma bandı ve uzmanlaşmış emek
Tarihte bir sarkaç hareketiyle karşı karşıya olduğumuz anlaşılıyor: Mutlakiyetten demokrasiye, demokrasiden bir kez daha mutlak diktatörlüğe doğru sallanıp duruyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu milli ve üniter bir devlettir. onların seçim beyannamesinde Türkiye'den milli ve üniter devlet olarak bahsediliyor mu? İstirham ediyorum, açıp bakın! Bu ülkenin adı ve temeli belli değilse nereye gideceğiz o zaman? Demokrasi hür bir toplumun rejimidir. Peki, bunun için yasama, yürütme ve yargı güçlerinin bağımsız olması gerekmiyor mu? Günümüzde bu güçler bağımsız mıdır? Tabii ki değildir! Bugün Türkiye'de kuvvetler ayrılığı var mıdır? Maalesef yoktur! Yargı bağımsız değildir. Yürütme yasamaya hakimdir. Bugün geldiğimiz bu noktada, biz hangi mahkemeye güvenebiliyoruz? Bu sistem demokrasiden uzaklaşıyor ve diktatörlüğe doğru gidiyor.