Hakiki Milliyetçilik Ve Milliyetçi Genç
Bakın çocuklar... Şuna buna kahrolsun demekle millet yaşamaz. Millet, sizin salonlarda toplanıp cezbeli dervişler gibi çırpınmanızı değil, kendisine elinizi uzatmanızı bekliyor. Yazın plajlarda, çalgılı bahçelerde safa süreceğine köylere, fakir mahallelere dağılıp kendisini cehaletten kurtaracak şekilde onunla meşgul olan gençleri gözlüyor. Kitap yırtan değil, kerpiç kulübelere kadar kitap götüren aydınları, gazete çıkarıp eline ulaştıran idealistleri bekliyor. Pek çok olan boş zamanlarında yurdun bin bir köşesine dağılıp orağa, harmana yardım eden, veremle, frengi ile sıtma ile trahom ile savaşa atılan, kafası da kolu da halkın emrine verilmiş milliyetçi gençliği arıyor. Bunun dışında kalan gençlerin ne milliyetçilikle ne de milletle bir ilişkileri yoktur.
Sayfa 136 - Yapı Kredi Yayınları
Uçurumun kenarındayım Hızır Ulu dilber kalesinin burcunda Muhteşem belaya nazır Topuklarım boşluğun avcunda Derin yar adımı çağırır Dikildim parmaklarımın ucunda Bir gamzelik rüzgâr yetecek Ha itti beni, ha itecek
Reklam
Bir çocuğun başını okşamayı öğrenene kadar zengin olsanız bile ruhunuz hep fakir kalacak.
Ruhların soluk alış verişi olan müziği bir yığın söz ekleyerek bozuyorlar. Bunlar ancak nasırlı ruhları kavrar, onları sarar.
Mozart'ı, Bach'ı çalarlar, ama Tanrı'yı çalmazlar.
Avludan gelen şarkıyla kemanımdan dökülen ses yalnızlığımın iki yoldaşıydı.
Reklam
334 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.