Muasırlaşmak, şekilce ve maişetçe (yaşayışça) Avrupalılara benzemek değildir. Ne zaman malumat (bilgiler) ve masnuat (sanatlar) iktibas (alıntı) ve iştirası (satın alınma) için Avrupalılara ihtiyaçtan müstağni (gerek duymayan) olduğumuzu görürsek, o zaman muasırlaşmış olduğumuzu anlarız.