Hüseyin Rahmi - Hakka Sığındık //#OT
Seksen hekimin tavsiyelerini bir kocakarının tandırname sözleri hükümsüz bırakıyordu.
... kimsede intibah eseri görülmü­ yor, cahil kafalar hep bildiğine gidiyordu.
Reklam
— Aman böyle yapmayınız, tehlikelidir. Diyecek kadar basiretkâr olanlara : — Hanım, Allah sekizde verdiğini beşte almaz. Kırk yıl kıran olmuş eceli gelen ölmüş... Zavallıcık evinde otu­ rup dururken hastalık ona nereden geldi? Hastalık, sağ­ lık Allahtan... Rabbimüı takdiri ne ise o olur. Hekimler ne büirmiş?. Kelin medarı olsa kendi başına olur. Onlar ölmiyecek mi? Bu sene İspanyoldan az hekim mi öldü? Ecele çare olmaz. O cahillere uyup da öyle söylemeyiniz. Rabbimin gücüne gider... Ona şirk koşmuş gibi olur... Diyorlardı. Seksen hekimin tavsiyelerini bir kocakarının bu tan­dırname sözleri hükümsüz bırakıyordu...
— Zavallı Efendi, Hacı olmuş amma daha tam bir itikat sahibi olamamış...
Beddualariyle söğüp saymaları bazan insaf ve insani­ yet haddini geçiyordu; bu nefret ve husumetin sebebi bu günün müzmin dertlerinden biriydi; “biri yer, biri bakar, kıyamet ondan kopar” darbı meselinin hükmü aşikâr olu­ yordu.
Hacı Ferhat Efendi, devri Hamidinin bal tutup da parmak yalayanlarındandır; her devirde hâkim bir kuv­vet vardır;, ona tabaiyet, zamanenin hikmeti sayılır; va­tanperverlik ve hamiyetini bu felsefeye uydurarak küple­rini doldurmayı bilenler bu memlekette müreffehen ya­şarlar, bu hikmeti idarenin zıddına gidenler, dedikodular içinde boğularak asılırlar, kesilirler, sürülürler, sürü­nürler...
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.