Zaten uzun yıllardır bilimden gitgide kopan halk, artık bilimin ilerleyişine hiç yetişemez bir hale gelmiştir.Antik Yunan dönemine baktığımızda,felsefe ile bilimin birbirinden ayrılmaz bir bütün oldukları görülmektedir.Felsefe,yüzyıllar boyunca sadece kendi gelişimini sürdürmekle kalmamış,bilimsel düşünüşün halka erişebilmesi ve halk içerisinde yayılabilmesi için de önemli bir arayüz görevi görmüştür.Felsefenin bir alt dalı olarak doğan bilim,günümüzde çok hızlı gelişmektedir ve durum, filozofların bilimi kavrayıp değerlendirme imkanlarını ciddi miktarda kısıtlamaktadır.Uç düzeyde yapılan bilimsel araştırmaları bırakın halkın ve filozofların takip etmesini,belli bir bilim dalında görev alan akademisyenlerin bile yakından takip etmesi güç bir hâl almıştır.
- Uluslararası bilim dünyasına kendini kabul ettirmiş, fakat Türkiye' yi düşünen bir bilim adamı olarak ne diyorsunuz? - Haysiyetli her ülkede olduğu gibi, bu kadar köklü bir tarihe, bu kadar sağlam bir dile sahip olan Türk ulusu da, kendi diline, kendi kültürüne, ülkesinin, halkının çıkarlarına sahip çıkmalıdır. Bugün bir çok ülkede kabul edilmiştir ki, bir dış kuvvetin, bir ülkenin doğrudan doğruya bir eğitimine el atması, kültürel antropoloji, sosyoloji, halk içinde anketler, nüfus kontrolü araştırmaları gibi araştırmalar yapması, o ülkenin içişlerine müdahale demektir. Kesinlikle bu yasaklanmalıdır. Yabancı dil amaç değil araçtır.
Sayfa 195
16 öğeden 11 ile 16 arasındakiler gösteriliyor.