Nihat Hatipoğlu Konustugunda :-D
Eski hikayedir: Kurban bayramında hatip, arapça ve makamla şeriate göre koyunun nasıl yatırılıp kesileceğini anlatıyordu. Sıra arasından bir Arnavut ağlamaya başladı. Yanındaki sordu:
Ne ağlıyorsun?
Baksana neler söylüyor....
İslam...
İslam hoşgörüdür.
İslam barışçıldır.
İslam toleranstır.
İslam diyalogdur.
İslam başkasını anlamak ve dinlemektir. Ama bu islamın kendisini anlatmaması demek değildir.
Bu islam kişiliksiz, karaktersiz,silik, zavallı,renksiz,pespaye bir metod takip etmesi demek değildir.
Başka felsefeler önünde el ovuşturması demek değildir. Kimse bunu beklememeli.
Ve esasen hiçkimse de sloganvari değerlendirmelerine nezih İslam rahmetini iskat etmeye çalışmamalıdır...
Sayfa 9 - Doğan Kitap, 1.Baskı, Ağustos 2010
Merak etmeyiniz, cennet herkese yetecek kadar geniştir..
Bir bardağı yapmak zordur, kırmak ise kolaydır.
İnsanı kırmakta buna benzer. Kalbi kırmak zordur ama o kalbi onarmak zordur.
Sevmeyi ve hoşgörmeyi beceremiyorsak da nefretle bakmamayı beceremezmiyiz?
Doğru ve güzel olan alkışlayamaz mıyız?
İman ve ibadet lütfunu başkası ile paylaşamaz mıyız?
Merak etmeyiniz, cennet herkese yetecek kadar geniştir..
Sayfa 15 - Doğan Kitap , 1 baskı , Ağustos 2010
Boş söz üzerine...
Hz. Muaz (ra):
-Ya Resulullah (sav) dillerimizin her konuştuğu şeyden sorguya çekilecek miyiz? Diye sorunca da Resulullah (sav) onun dizine eliyle yavaşça vurarak;
-Allah iyiliğini versin! Diyerek kendisiyle şakalaştı.
Sonra şöyle devam etti:
- insanların burunları üzerine süründürerek cehenneme götüren şey dillerinin umursamadan konuştukları kelimeler değil midir?
Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa "hayır" söylesin yada sussun; kötülük (şer) konuşmasın. Sizler hayır söyleyiniz ki karşılığında hayırlara nail olasınız. Diğer taraftan dillerinizi kötü ve şer olan şeylerden de koruyunuz ki selamet bulasınız.
Sayfa 49 - Doğan Kitap, 1.baskı, Ağustos 2010
Biz müslümanların en çok yanıldıkları noktada budur.
İbadet yapar, emir ve yasakları iletiriz ama bu emir ve yasakların ruhundan uzak yaşarız.
-Namaz kılarız ama kalp kırarız.
-Hacca gideriz ama elimizi haramdan çekmeyiz.
-Abdest alırız ama kalbimizi kin ve nefretten alıkoymayız.
-Camiye gideriz ama gönül kâbesini yıkarız.
Onun içinde bir arpa yol alamayız . Onun için birbirimize tahammül edemeyiz. Onun için kirlenen eli yıkayan değil temiz olan eli kirleten olmaya çabalarız. Onun için Kuran-ı Kerim'i okuruz ama bir Hz.Ebubekir bir Hz.Ömer bir Hz.Ali olamayız...
Sayfa 103 - Doğan kitap, 1.basım, Ağustos 2010
Nihat Hatipoğlu Neredesin?
O gece yataklarımıza uzanmış, televizyonda bir sohbet programı izliyorduk. Uzun, kırçıl sakallı, beyaz türbanlı iki din adamı dünyanın dört bir yanındaki dindarlardan gelen telefonları yanıtlıyordu. Finlandiya'dan arayan Eyüp adındaki bir adam, iç çamaşırının lastiği görünecek kadar düşük belli pantolon giyen genç oğlunun cehennemlik olup olmadığını sordu.
Sayfa 360 - Everest Yayınları (Cep Boy)Kitabı okudu
