Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
DAĞLARI SAHİPLENİYOR: "Allah, yeryüzü sizi sarsmasın diye oraya sabit dağlar yerleştirdi. Yolunuzu bulmanız için de nehirler ve yollar yarattı." (Nahl 15) "(Onlar mı hayırlı) yoksa yeryüzünü oturmaya elverişli kılan, aralarında nehirler akıtan, onun için sabit dağlar yaratan, iki deniz arasına engel koyan mı? Allah'ın yanında başka bir ilâh mı var? Hayır, onların çoğu (hakikatleri) bilmiyorlar." (Neml 61) HAYVANLARI SAHİPLENİYOR: "Allah, bir kısmına binesiniz, bir kısmını da yiyesiniz diye, sizin için hayvanları yaratandır." (Mümin 79) "Üstlerinde kanatlarını aça-kapata uçan kuşları (hiç) görmediler mi? Onları (havada) Rahman olan Allah'tan başkası tutmuyor." (Mülk 19) "Rabbin, bal arısına şöyle ilham etti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan kendine evler edin. Sonra meyvelerin hepsinden ye de, Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollara gir. Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır." (Nahl 68-69) "Şüphesiz (sağmal) hayvanlarda da sizin için bir ibret vardır. Onların karınlarındaki işkembe ile kan arasından (süzülen), içenlere halis ve içimi kolay süt içiriyoruz." (Nahl 66) TOHUMU VE ÇEKİRDEĞİ SAHİPLENİYOR: "Muhakkak ki Allah, tohumu ve çekirdeği yarıp çıkarandır. Ölüden canlıyı çıkarır ve canlıdan ölüyü çıkarandır. İşte bu, Allah'tır. Öyleyse nasıl döndürülüyorsunuz?" (En'am 95) "Ya hiç görmediler mi ki, biz kır yere suyu salıveriyoruz da onunla bir ekin çıkarıyoruz. Ondan hayvanları da yiyor, kendileri de. Hâlâ gözlerini açmayacaklar mı?" (Secde 27)
HAMLET. Çık evin damına, aç sepetin kapağını, Bırak kuşlar uçsun ve o malum maymun gibi, Bakalım ne olacak, diye sepetin içine gir, Aşağı yuvarlan ve boynunu kır.
Reklam
“Ji Cihûda, xulamê Îsa Mesîh û birayê Aqûb, ji gazîkiriyên ku ji aliyê Bav Xwedê ve tên hezkirin û bi Îsa Mesîh tên parastin re: Aştî, rehm û hezkirin ji we re zêde bibe. Hezkirîno, çaxê min bi xîretkêşî xwest li ser xilasiya me ya hevpar ji we re binivîsim, min xwe mecbûr dît ku ez binivîsim û ji we hêvî bikim ku hûn, ji bo baweriya ku yekcar li
Gâvs-ı Âzam (K.S.) Hazretlerinin Akîdesi
Hamd o Allah'a ki, nicelik ve niteliği O nitelemiş ve kendisi nicelik ve nitelikten pak ve münezzeh kalmıştır. Zaman ve mekânı O yaratıp meydana getirmiş ve kendisi zaman ve mekân kaydından pak kalıp, izzet ve şerefle saltanatını kurmuştur, (îlmiyle, kudretiyle, rahmet ve inâyetiyle) her şeyde mevcud olmuş ve fakat zarfiyetten münezzeh ve mukaddes
Bu noktada, Başkırlarla Bulgarlar’ın ulusal isimlerinin, Kir ve Şaz Türkçelerinin arasındaki farka uygun olarak birbirinin aynı olduğundan bahsetmemiz gerekir. Kir Türkçesinde bil veya bi-el, Şaz Türkçesi’nde baş olarak geçer ve ismin son bölümü ise -gur, - gir biçiminde aynıdır. İkisi de “Beş Ogurlar”(Uygurlar) anlamına gelir. Eğer bu alıntı doğru ise, bu bölümde Hazarlarla Bulgarlar arasındaki tartışmalı bağlantının oldukça yakın olduğuna dair teoriye ilginç bir kanıt teşkil eder.
Ey Âdem’in oğlu Şeytana uyma! Uyduysan tövbe et! Ey İdris’in oğlu
Reklam
GÜZ GELMEDEN Sırtında taşıdığın kıl heybe dağ rüzgârı ve lor peyniri gibi doluysa kır çiçekleriyle sesler türkülere dönecektir üzünçse ışıklı bir sevince Dudaklarında özlem türküleri
Geri13
40 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.