Bir gün erken ayrıldılar, Emma tek başına dönüyordu, bir zamanlar okuduğu manastırın duvarlarını gördü, karaağaçlar altında bir kanepeye oturdu. Ne kadar sakindi o zamanlar! Kitaplara bakarak kafasında canlandırmaya çalıştığı silinmez aşk duygularına ne kadar imreniyordu şimdi.