Bir insan için dünyayı anlamak onu insansala indirgemek, ona damgasını basmaktır. Kedinin evreni karıncaların evreni değildir. "Her düşünce insanbiçimseldir" gerçeğinin başka anlamı yok. Aynı biçimde, gerçeği anlamaya çalışan us, ancak onu düşünce terimlerine indirgediği zaman gereksiniminin karşılandığını düşünebi­lir. İnsan evrenin de sevip acı çekebileceğini benimseseydi, uzlaşmış olurdu.
Sayfa 27 - Can Sanat Yayınları, On Beşinci Baskı 2010 İstanbul [ISBN: 978-975-510-726-4]Kitabı okudu
Kendini başkalarına değil, yalnızca sevdiği insanlara teslim etmek önemlidir. Çünkü o zaman insan, kendini göstermek için değil, yalnızca vermek için teslim eder kendini. insanda, ona gerekli olduğu sanılandan daha fazla güç vardır. Sonuna kadar gitmek, sırrını saklamayı bilmek demektir. Yalnız olduğum için acı çektim, ama sırrımı saklamak için, yalnızlık acısını yendim. ve bugün, yalnız ve bilinmez olarak yaşamaktan daha büyük bir mutluluk tanımıyorum. Yazmak, en derin sevincim! Dünyayı kabul etmek ve tadı­nı çıkarmak - ama yalnızca yoksunlukta. Kendimin karşısında çıplak kalmayı beceremeseydim kumsalların çıplaklığını sevmeye layık olamazdım.
Reklam
".. mutluluk ve hüzün - kendimin sonuna vardım. Sevdiğim cıvıl cıvıl kent.Ama, aynı zamanda, yalnızlığın acı tadı."
kendimin sonuna ulaştım. Sevdiğim cıvıl cıvıl kent. Ama, aynı zamanda, yalnızlığın acı ta­dı.
Ne kadar söz oyunu, ne kadar mantık cambazlığı yaparsak yapalım, anlamak birleştirmektir. En ileri girişimlerinde bile, aklın derin isteği, insanın evreni karşısındaki bilinçsiz duygusuna varır; içli dışlılık gereksinimidir, aydınlık isteğidir. Bir insan için dünyayı anlamak, onu insanlara indirgemek, ona damgasını basmaktır. Kedinin evreni, karıncaların evreni değildir. “Her düşünce insanbiçimseldir” gerçeğinin başka anlamı yok. Aynı biçimde, gerçeği anlamaya çalışan akıl, ancak onu düşünce terimlerine indirgediği zaman gereksiniminin karşılandığını düşünebilir. İnsan evrenin de sevip acı çekebileceğini benimseseydi, uzlaşmış olurdu. Düşünce olguların değişken aynalarında hem bu olguları, hem de kendi kendilerini tek bir ilkede özetleyebilecek ölümsüz bağıntılar bulabilseydi, bir düşünce mutluluğundan söz edilebilirdi, mutlular söyleni de bunun gülünç bir benzeri olurdu ancak. Bu birlik özlemi, bu mutlak isteği, insan dramının temel devinimini ortaya koyar. Ama bu özlemin var olması, hemen giderilmesi gerektiği anlamına gelmez. Çünkü isteği fetihten ayıran uçurumu aşar da, Parmenides’le {IV} birlikte Bir’in (ne olursa olsun) gerçekliğini kesinlersek, tüm birliği kesinleyen, ama bu kesinlemesiyle hem kendi ayrılığını, hem de çözümlemek savında olduğu çeşitliliği kanıtlayan bir aklın gülünç çelişkisine düşmüş oluruz. Bu ikinci kısırdöngü, umutlarımızı boğmaya yeter.
{IV} İ.Ö. 510 - 450 yıllan dolaylarında yaşamışbir Yunan filozofu. (Çev.)Kitabı okudu
Yalnız olduğum için acı çektim, ama sırrımı saklamak için yalnızlık acısını yendim. Ve bugün, yalnız ve bilinmez olarak yaşamaktan daha büyük bir mutluluk tanımıyorum. Yazmak, en derin sevincim. Dünyayı kabul etmek ve tadını çıkarmak-ama yalnızca yoksunlukta. Kendimin karşısında çıplak kalmayı beceremeseydim, kumsalların çıplaklığını sevmeye layık olamazdım.
Reklam
İnsan (ben) ne zaman ki, kendini gösterme merakına, sivrilme isteğine boyun eğer, ne zaman ki, "kendini göstermeye" yo­ğunlaşır ve bunun için yaşar, o zaman ihanet eder. Gerçekle her yüz yüze gelişimde, kendini göstermek istemenin yarattığı bü­yük mutsuzlukla kendimi eksik hissettim. Kendini başkalarına değil, yalnızca sevdiği insanlara teslim etmek önemlidir. Çünkü o zaman insan, kendini göstermek için değil, yalnızca vermek için teslim eder kendini. insanda, ona gerekli olduğu sanılandan daha fazla güç vardır. Sonuna kadar gitmek, sırrını saklamayı bilmek demektir. Yalnız olduğum için acı çektim, ama sırrımı saklamak için, yalnızlık acısını yendim. Ye bugün, yalnız ve bilinmez olarak yaşamaktan daha büyük bir mutluluk tanımıyorum. Yazmak, en derin sevincim. Dünyayı kabul etmek ve tadı­nı çıkarmak - ama yalnızca yoksunlukta. Kendimin karşısında çıplak kalmayı beceremeseydim kumsalların çıplaklığını sevmeye layık olamazdım, ilk kez, mutluluk sözcügü bana iki anlamlı görünmüyor. Mutluluk sözcüğü, sıradan "mutluyum" sözünden anlaşılanın hayli zıddıdır.
Sayfa 6061 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
50 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.