Kendini Saklama Çiçekleri
Biz aşk bahçemizi küçük tuttuk seninle İçinde güvensizlik ağaçları küstüm otları kendini saklama çiçekleri Özlem kirli bir kan gibi yüreklerimizi boğmasın Yalnızlık karanlık bir orman gibi Çökmesin diye içimize Biz aşk bahçemizi küçük tuttuk seninle Önümüzde dokunuşlardan uzak, İnsafsız ve çok uzun bir kış var diye koca bir yaz, Kendini saklama çiçeklerini, Suladık durduk yalnızca Biz aşk bahçemizi küçük, Çok küçük tuttuk seninle ...
Sayfa 172 - Yeni YazKitabı okudu
Benim için yarın koca bir bilinmezlikti.Tanrıça, tekrar kayıp kıza dönüşmüştü...
Sayfa 380Kitabı okudu
Reklam
Şair ruhlu insan nedir? "Şu koca kainatın en sevgi dolu anlarındaki üzüntülü gulumsemelerinden yaratılmış olan bir varlık..." Şair ruhlu insanın gülümsemelerinden güldeki şebnem gibi gözyaşları damlar, ağlamalarında gökkuşağını andıran gulumseme işaretlere görunur, tabiata tüm varlıklardan daha fazla bağlıyken, tabiatın da üstüne çıkmayı ister, henüz kendini bile idareden yoksun iken, cihanı zayıf kollarıyla sürükleyerek başka bir doyum noktasına, başka bir olgunluk merkezine götürmeye çalışır. Bunca uğraşıp didinmeler sonucunda gücü, kuvveti bitince de, ya kafeste siyah perdeler içinde mahpus bülbüllerin ötüşü kadar hüzünlü ya da yanınızdan nefes almaya yetecek miktarda bile hava bulamayacak kadar yükselip sonra aşağıya doğru şiddete süzülen şahinlerin haykırışını andıran feryatlara başlar. Evet, asıl şiir, o feryatlar ve esas şair de o karakterde ve o yaratılıştaki kişilerdir. Yoksa üç beş kelime sallayarak ve birkaç kelimeyi birbirine kafiyeli ekleyerek kendini ortaya atanlar değil...
"Şu koca kâinatın en sevgi dolu anlardaki üzüntülü gülümsemelerinden yaratılmış olan bir varlık.."
İstanbuldaki genel hapishanenin ötesindeki koca çınarın hikayesi
Bugün hapishane tarafından bakıldığı zaman bu taşların biraz ötesinde göze çarpan kocaman çınar o zamanlar belki dikilmemişti bile.Bu çınarın da ayrı ve acıklı bir hikayesi vardır; dallarına binlerce mazlum veya sanık asıldığı için tarihimizde “şecer-i vakvak” unvanını almıştır.Cami meydanında idam edilen yeniçerilerin cesetleri de yine o ağacın altına atıldığı için bir şairin; “meyva vaktinde yetiştik şecer-i vakvakın” mısrası ile merhamete ve insanlığa yakışmayacak şekilde alay konusu olmuştur. (*)şeçer: ağaç vakvak:yemişleri insan biçiminde olduğu söylenen bir masal ağacı şecer-i vakvak: istanbulda atmeydanında yani şimdiki sultan ahmet meydanında bir çınara verilen ad öldürülen bazı büyüklerin kafaları kesilip bu ağacın dallarına asılırdı
KENDİNİ SAKLAMA ÇİÇEKLERİ Biz aşk bahçemizi küçük tuttuk seninle içinde güvensizlik ağaçları, küstüm otları kendini saklama çiçekleri Özlem kirlibir kan gibi yüreklerimizi boğmasın yalnızlık karanllık bir orman gibi çökmesin içimize diye biz aşk bahçemizi küçük tuttuk seninle Önümüzde dokunuşlardan uzak,   İnsafsız ve çok uzun bir kış var diye koca bir yaz kendini saklama çiçeklerini suladık durduk yalnızca Biz aşk bahçemizi küçük çok küçük tuttuk seninle..
Reklam
57 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.