Küçük, buzlu bir cisim bir gezegen ya da Ay’la çarpışınca derin bir iz bırakmayabilir çarptığı yerde. Fakat çarpan cisim büyükse ya da ana yapısı kayadansa, krater adı verilen bir yarımküresel boşluk açar. Ve eğer bu krateri dolduracak ya da sürtünmeyle örtecek bir gelişme olmazsa, krater milyarlarca yıl olduğu gibi kalır. Ay’ın yüzeyinde hiçbir toprak aşınması olmaz. Yüzeyini incelediğimizde Ay'ın çarpışma sonucu kraterlerle dolu olduğunu görürüz. (...)İşte bu nedenledir ki, Ay’ın yüzeyi, dünyaların çok daha önceki dönemlerde, milyarlarca yıl öncesinde yok oluş çağından geçip geldiklerini açıklamaktadır.
Altın Kitaplar pdf
Kozmos'un mekân ve zaman boyutları her insanın anlayış sınırları içine girmez.
e-kitap
Reklam
Kepler’in üçüncü yasayı buluşundan tam sekiz gün sonra 30 yıl Savaşları patlak verdi.Savaş milyonlarca aileyi, bu arada Kepler ailesini de perişan etti.Karısını ve oğlunu askerlerin taşıdıkları bir salgın hastalık yüzünden kaybetti.Kendisini himaye eden hükümdar tahttan indirildi.Doktrin konularında gösterdiği uzlaşmaz bireyselcilik yüzünden de Luther kilisesi tarafından aforoz edildi .Kepler bir kez daha göçmen oldu.Gerek Katoliklerin ,gerekse Protestanların kutsal savaş olarak niteledikleri çatışma ,Toprak ve iktidar hırsıyla yanan kişilerin dinsel fanatikliği sömürmelerinden başka bir şey değildi. 
Uzaydan gezegenimizin incecik mavi bir hilal, sonra da yıldızlar kenti arasında bir ışık noktası olarak göründüğünü izleyince; etnik, dinsel ya da ulusal şovenist davranışların sürdürülmesi akıl almaz bir duruma dönüşüyor...
Sayfa 10 - Dr. Turhan BozkurtKitabı okudu
Varoluşa dayatma yapamazsın çünkü o senin mantığını dinlemez. Mantık insan işidir. …Mantık veya rasyonellik adına ne kadar ısrarcı olursan ol, kozmos senin mantığına göre değişmez; mantığın, kendini kozmosa göre değiştirmek zorunda kalacaktır.
Sayfa 10
Demokritos kadın, çocuk ve cinsel ilişkiden fazla hoşlanmazdı. Biraz da zamanını alıyorlar diye onlardan kaçınırdı. Fakat dostluğa değer verir, neşenin hayatın amacı olduğu görüşünü savunur ve heyecanın asıl kaynaklarını bulmaya yönelik felsefi araştırmalara girişirdi. Atina'ya Sokrates'i görmeye gider, ama kendini tanıtmaya çekinirdi. Hipokrat'ın yakın dostuydu. Doğanın güzelliği ve görkemine hayranlık duyardı. Demokrasi düzenindeki yoksulluğu, baskı yöntemindeki zenginliğe yeğ tutardı. Zamanında geçerli olan dinlerin kötülüğüne inanır ve ölümsüz ruh ya da ölümsüz tanrılar diye bir şey olmadığını söylerdi: "Atomlar ve boşluktan başka hiçbir şey yoktur."
Sayfa 205 - Yedinci Bölüm - Gecenin BelkemiğiKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.