Kur'an-ı Mübin
Kur'ânı Azimin bu pek yüksek mahiyetini bir çok münsif ecnebi bilginleri de itiraf etmektedirler. Ezcümle Doktor İzak,Taymis gazetesinde neşredilmiş olan bir makalesinde şöyle demiştir: Müslümanlık, medeniyetin meşalesi olan Kur'âna müstenittir. Bu kitap insanları bilmediklerini öğrenmeğe teşvik eder, ikdam, istikamet ve izzeti nefsin insanlar için lazım olduğunu anlatır. Şüphesiz dir ki,İslâmiyetin nef'i âşıkardır. Onun başlıca hususiyeti, medeniyetin esası, belki en büyük rüknü olmaktadır. Evet... Hakiki medeniyet, insaniyet, ahlâk ve fazilet ancak islâmiyet sayesinde tecelli eder durur. Elverir ki ondan layıkiyle istifadeye çalışılsın.
Reklam
TEVAZU
Acizleri kendi namıma tefsir ve tercüme yazacak bir iktidara malik olmadığımı itiraf ederim.Ancak bir hayli din kardeşlerimizin arzularına binaen Kur'anı azimin meali âlisine ve muhtasarca izahına dair bu eseri, bir çok muktedir âlimlerimizin tefsirlerinden istifade etmek üzere yazmaya cüret eyledim.
Bakara suresi: 268-269 MEALİ ÂLİSİ (268) Şeytan, sizi fakirlik ile korkutur ve sizlere çirkin şeyler ile emreder. Allah Tealâ ise size tarafı ilâhîsinden bir mağfiret, bir fazl vaat buyurur. Ve Allah Tealâ vasidir, alimdir.. (269): Dilediğine hikmet verir. Kendisine hikmet verilmiş olan bir kimse ise muhakkak ona bir çok hayır verilmiş olur. Ve
Sayfa 284 - Bilmen Basım ve Yayınevi, 1985Kitabı okuyor
Fıska gelince : Bu da lügatta yoldan çıkıp sapmaktır. Şeriat lisanında ise : Allah'ın Emrini terkederek isyanda bulunmaktır. Böyle hak yolundan çıkan şahsa da "fasık" denir. Çoğulu "Fasikûn" ve "Füsekâ" dır. Fasıklığın üç tabakası vardır. Birincisi: Günahları arasıra işlemekle beraber onları çirkin görmektir; haram olduklarını kabul etmektir. İkincisi : Kebire (büyük) denilen günahları işleyerek, bunlara kapılarak devamda bulunmaktır. Üçüncüsü de : Kebirelerin haram olduğunu, çirkin bulunduğunu inkâr etmek suretiyle onları işlemektir. İşte bu üçüncü tabaka, bir küfür mertebesidir. Bir fasık bu mertebede bulunmadıkça ondan İslâm adı kaldırılmaz. Çünkü o, haramı gerektiren esasları tastikte bulunmuştur. Üçüncü tabakadakiler tevbe ve istiğfar etmeden ölürse ahirette ebedî olarak azap çekerler, ziyana uğrarlar.
Sayfa 32 - undefinedKitabı okuyor
Nebe-i Azîm" denilen büyük, mühim bir haberi, kıyamet gününe ait suali ve cevabı içermiş olduğu için kendisine "En-Nebe" ve "Amme" sûreleri adı verilmiştir. Bu sûre de Mürselât Sûresinde olduğu gibi haşr neşre Cenab-ı Hakkın kaadir olduğunu bildiriyor. Kıyamet gününü yalanlayanları kınıyor, Cennet ve Cehennemin vasıflarını fazlasiyle beyan buyuruyor. Binaenaleyh aralarında büyük bir irtibat vardir.
Reklam
44 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.