Selim Temo
Otyam elbette büyük bir gezgin ve röportajcıydı. Ama ne zaman Kürtler iktidarlaşmaya başladı, klasik Türk solcusundaki “hami” duruşu yerini “sahip” refleksine bıraktı. Hani Adalet Ağaoğlu, "İHD Kürt doldu” deyip üyelikten istifa etmişti ya, onun gibi. Canım siz de pek unutkansınız. Perihan Mağden de (çocukları kayıp) “Kürt kadınları kötü kokuyor” diyerek safları terk etmişti hani. Otyam da o hesap. Ömrünün son demlerinde Çetin Yetkin gibi tiplerle “Müdafaa-i Hukuk” diye bir dergi çıkarmaya başladı. Bir zamanlar Pazarcık Ovası’ndaki Kürtçe sözcükleri sansürlemeyen Otyam, Ajda Pekkan’ı Urfa konserinde poşu taktı diye vatan haini ilan etti. Onun sanat anlayışı bu. Biraz yerli olunuz.
Kendini düşüncelere boğuyor. Kendini düşüncelere boğmaya, habire kendi kendine konuşmaya öyle ihtiyacı var ki. Bi başına artık. Sap gibi. İt gibi.
Reklam
... İnsanın içini güzel bir müzik kaplıyor.
Hani insan çok sevdiği bitkisini salonunda soldurur ya.
Kadınlar, ya onlari oldukları gibi kabul edemeyen bir erkek için değişmeye çalışarak zehir ederler hayatı kendilerine, ya da olduğu gibi kabul edemedikleri bir erkeği değiştirmek için.
Sayfa 12 - CESARET KOL GEZMİYORKitabı okudu
Ağlayıp isteyip de ağlayamadığı için, o yapışkan ağlama duygusunu def edemediği için, habire herkes için utanç duymaktan utandığı için, ruhunu ne kadar sıkarsa sıksın, ne kadar kazma kürek sallarsa sallasın içerlerden bir yerlerden bir teselli, bir avuntu, bir teneffüs, bir yumuşaklık, tatlılık işte, çıkartamadığı için çok üzgün. Didik didik ve şişmiş. Yıkık dökük ve taşlaşmış. Berbat üzgün. Dayanamayacak kadar. Üzgün.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.