Bir şeyi unutmamak lâzım: Allah Teâlâ insanın yüzüne, malına, mülküne değil, kalbine bakar (Müslim, Birr 33). İnsan ise, karşısındakinin kalbini göremediği için, ister istemez onun yüzüne bakar. İşte bu sebeple Peygamber Efendimiz ashâbının görünüşüne önem verirdi. Onlara beyaz renkli elbiseler giymelerini tavsiye ederdi (Ebû Dâvûd, Libâs 8; Tirmizi, Cenaiz 16); elbiselerinin boyunu bile belirler, ayak topuğunu aşan ve yerde sürünen kıyafetleri giymekten sakındırırdı (Ebû Dâvûd, Libàs 27). Bir defasında kötü bir kıyafet içinde gördüğü adama mal varlığını sormuş, halinin iyi olduğunu öğrenince, "Allah sana maddi imkân vermişse, bu nimet senin üzerinde görülmelidir" buyurmuştu (Ebû Dâvûd, Libas 14).
Sancaktan gelip tahta çıkan son şehzadedir. (...) Uzun bir aradan sonra ve III. Murad Türbesi'nin yapım masrafları nedeniyle bakır para (mangır) kesimi de III. Mehmed dönemindedir. Yine, gayrimüslimlerin, belli koşullarla köle ve cariye edinmelerine -gümrük gelirini artırmak için- izin verilmiş; Fransa, İngiltere, İspanya, Hollanda, Venedik
Sayfa 200 - 13- Sultan III. MehmedKitabı okudu
Reklam
Arzularsın Nâdanı terk etmedin yârânı arzularsın, Hayvânı sen geçmedin insânı arzularsın. "Men arefe nefsehû fakad arefe Rabbehû" Nefsini sen bilmedin Subhânı arzularsın. Sen bu evin kapusin henüz bulup açmadın, İçindeki kenz-i bî-pâyânı arzularsın. Dağlar gibi kuşatmış benlik günâhi seni, Günâhın bilmeden gufrâni arzularsın. Cevizin yeşil kabını yemekle dad bulunmaz, Zâhir ile ey fakîh Kur'ânı arzularsın. Niyazi Mısri hz (ks)
Uzun uğraşlardan sonra Mançutigo (Mançurya) İmparatorluğunun büyük şehirlerinden, DÇD hattında Harbin-Çangçun ve liman şehir Dairen arasındaki Mukden'de bir kurultay toplama başarısı gösterildi. 4 Şubat 1935 tarihinde Uzak Doğunun dört bir tarafından delegeler Mukden'e gelmiş bulunuyordu. Mukden'de Oriental Hotel'de saat ikide
"Amellerin en faziletlisi hangisidir?
"Amellerin en faziletlisi hangisidir?" diye soran muhtelif kimselere durumlarına göre şu farklı cevapları vermiştir: "Amellerin en faziletlisi, Allah'a iman, Allah yolunda cihad ve hacc-i mebrûrdur!" (Buhari, Hacc, 4) "Vaktinde kılınan namazdır!" (Buhari, Mevâkit, 5) "Zikrullahtır!" (Muvatta, Kur'ân, 24) "Allah için sevmektir!" (Ebû Dâvûd, Sünnet. 2) "Hicrettir!" (Nesâî, Bey'at, 14) "Anne ve babaya hizmettir!" (İbn-i Esir. Üsdü'l-Gabe, IV, 330)
Sayfa 223 - Allah Rasûlü zaman zaman kendisine soru soran kimselere, bu kişilerin durumlarına göre cevap vermiş, şahsa münhasır metodlar takip etmiştir.
Muhammed Mustafa'nın eli öyle açık, gönlü öyle zengindi ki! Cömertlik bir bedende şekillense bu, onun bedeni olurdu. O konuştuğunda ağzından çıkan kelimeler, sedef kutusundan etrafa saçılan inciler gibi çevresine dağılırdı. Eda ve tavrındaki nezahet ve insanlarla ilişkilerindeki nezaket karşısında, onu bir kez gören hayran olur, onunla biraz sohbet eden; 'Ben hayatımda böyle bir insan görmedim' derdi. (Tirmizî, “Menâkıb”, 8) Doğrusu o, bu etkileyici görünüşünü, bazılarının aksine, sūslū ve mutantan kıyafetlere, inci ve mücevherlerle murassa kaftanlara da borçlu değildi. O, sırtında ridası, altında izarı, ayaklarında sandaletleriyle gayet sade bir insandı. (Ebû Dâvûd, “Tereccül”, 19; Abdurrezzâk, “Musannef", I, 202)
84 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.