Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Anlat derdini Markopaşa’ya” diye bir laf vardır ülkemizde… Soruna muhatap bulamadığımızda, bizi dinler gibi yapan ama çözüme dair hiç bir şey geliştirmeyen insanlar ya da kurumlar için söylediğimiz bu söz, benim incelememde yer değiştirecek; bu kez Markopaşa bize derdini anlatmayı deneyecek. Hadi o zaman, çok bekletmeyelim paşamızı. Türkiye
Sivas, 5.11 .1919 Harbiye Nazırı Cemal Paşa Hazretleri'ne C . 4/5 . 1 1 . 1919 1. Gayrimüslim unsurlar ile, bu vatan ve bu millet için gayrimüslim unsurlardan daha zararlı olan bazı siyasi fırkaların seçimlere iştirak etmemelerini, onların kasıtlı olarak yaydıkları sebeplere dayandırınak elbette doğru olamaz. Hıristiyan
Sayfa 221 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mustafa, "Nemli kitapları kurtarmalıyım önce!" diye düşündü. Evden kilimler, yatak çarşafları aldı. Serd i çayıra. Nemli ki- tapları beşer onar gü neşe çıkardı. Serd i tek tek. Sayfaları nı çevirdi. Ciltlerin altını üstü ne getirdi. G ü nde yirmişer, otuzar ki- tap kurutarak hepsini kurtardı. Ama eski yaz ı okuyamıyor. Neyin ne olduğunu bilmiyor.
Sayfa 40
Olağanüstü şartlar altında faaliyet gösteren İstiklal Mahkemeleri, hak ve hukuk arama yeri değildi. Aksine, bu mahkemeler, hesap sorma veya infaz müessesesi olarak iş görüyordu. Bağımsız olmadıkları için siyasi kararlar veriyorlar, doğrudan doğruya devlet başkanından, yani Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa'dan talimat alıyorlardı. Üyeleri, hukukçudan çok asker ve mebustu. Kararlar, siyasi olduğu gibi bazen şahsi duygularla da verilebiliyordu. Onar yıllık hapis kararına itiraz eden İsmail Canbulat ve Halis Turgut'un başına gelenler bunun en büyük misallerinden biri olarak tarihe geçmiştir. İstiklâl Mahkemesi, haklarındaki hükme itiraz eden hükümlüleri bu kez, bir-iki saat içinde verdiği bir kararla ölüme mahkûm edebilmiştir. İstiklâl Mahkemesi'nin kararları temyize kapalıydı. Daha kötüsü, ölüm cezaları Büyük Millet Meclisi'nin onayına muhtaç değildi. Bu yüzden idamlar hemen infaz edilebiliyordu. İzmir Suikasti sanıkları, mahkum edildikleri günün gecesinde darağacına çekildiler. İnfazlar, 13 Temmuz Salı gününü 14 Temmuz Çarşamba'ya bağlayan gece yarısından sonra yerine getirildi.
Sayfa 407 - Kamer YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal, Türk Özgürlük ve Bağımsızlık Savaşı’nın kutsal bir boyutunun olduğunu; bu mücadelenin aynı zamanda, Müslümanların bağımsızlığını/kurtuluşunu amaçladığını belirtmiştir. Atatürk, 1921 yılında Azerbaycan temsilcisi İbrahim Abilof’u Çankaya’da kabulünde şu açıklamayı yapmıştır: “Bu kutsi mücadelede, milletimiz, İslâm’ın Kurtuluşuna dünya mazlumlarının refahlarının artırılmasına hizmet etmekle müftehirdir.” (22) (22) Mustafa ONAR, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı Yazışmaları, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1995, c. I, s. 214. Suat İLHAN, Harp Yönetimi ve Atatürk, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1987, s. 85; Komisyon, ATATÜRK’ÜN Bütün Eserleri, c. XII, s. 36.
Sayfa 12 - Togan YayınlarıKitabı okudu
Boşver Bir gün de kendini onar Derim kendime
Sayfa 25 - YasakmeyveKitabı okudu
Reklam
Yemenliler patatesi bilmezlerdi...
Yemenliler, daha evvel patatesin ne olduğunu bilmezlerdi. 1294(1878-1879) tarihinde ben Mâviye Kordon Gümrüğü müdürü iken; sırf yemek için Aden'den bir çuval patates getirmiştim. Ogün tesadüfen hanemde İbb kazası hakkından birkaç kişi misafir bulunuyordu. Yemek esnasında patatesler ortaya koyuldu. Misafirler kabak zannederek ağızlarına attılar. Kabak olmadığını görünce de: "Bu nedir?" diye sordular. Pek hoşlarına gittiğinden iştahla yediler. Ertesi gün memleketlerine dönerken tarlalarına ekip yetiştirmek için birer kıyye(1280 gr) patates aldılar. O sene onar kıyye kadar patates topladılar. Sonra bu patatesleri tekrar ektiler. Şimdilerde ise bir hayli patates yetiştirilmektedir.
Bir Irmak Deniz Olur İçimde
Bir duvara sırtını vermek gibidir bir şehre yaslanmak Ey tarihi sırtında taşıyan ırmak, yüzümüze değen serinlik Sen denizlere taşı bildiğin bütün aşkları Onar kalbini aşktan yaralı kim varsa Ey ırmak, ne zaman öpsem seni alnıma konuyor serin bir tebessüm Şehri ikiye böler gibi böl bütün savruluşları Bir yanım baharda kalsın salkım saçak söğütler Bir yanım düşte kalsın ay düşsün kalbime Uzak nedir ki şimdi bir ırmak bir denizi öper durur sessizce..
Sayfa 20 - okur kitaplığıKitabı okudu
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.