Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bizim genelde Türk deyince aklımıza gelen Osmanlı Türklerine gelirsek bu insanlar demir döküm işlerinde ve yaratıcılıkta Moğollardan daha üstündürler ve İslam’ı inanç olarak kabul ederek Şamanizm’den uzaklaşmışlardır. Türkler İslamiyet sayesinde medeniyet açısından Moğolların çok ötesine gitmişlerdir. Araplar Türk kitleleri halifenin ordularına davet etmişlerdir. Selçuklu isimli yakın akrabaları Anadolu’da hüküm sürerken Moğollardan kaçan Türk gruplar Selçuklu sultanına sığınmışlar ve Selçuklular tarafında Moğollara karşı savaşmışlardır.
Ey, Oğul! Gençsin. Uslanmış ömrün 21.yüzyılın ilk çeyreğine denk geldi. Aklını formatlayan, zamanın hakim doğruları. Sen sen ol, alâkalı delillerin bütününe vakıf olmadığında, aklının çıkarımlarına güvenme. Her daim gerekli, velâkin yeterli değildir akıl. Ey, Oğul! Herşeyi anlamaya kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır derler. Bilesin ki, akılla
Reklam
~~ Osmanlı / Türkiye Medeniyeti ~~
*** "Türk milleti, maddi ve manevî değerlerine bağlı olduğu sürece yücelmiş ve yükselmiştir. Ve dünya tarihinin akışına yön vermişlerdir. O yüce değerlerden ayrıldıkça küçülmüşler ve sıkıntılara düşmüşlerdir." ***
O yıllarda birinci dünya savaşı devam ediyordu ve Osmanlı büyük kayıplar vermişti. Savaşın seyrinin değişmesi için Aziz Efendi isimli fedaiyi Amerika'nın Kansas eyaletine Osmanlı laboratuvarlarında yapılan bir çeşit virüsü yayması için gönderdi. Bu sayede tüm dünyayı etkileyen bir salgın başladı ve Osmanlı ile savaşan devletler bu sebeple geri çekilmek zorunda kaldılar.
Sayfa 115Kitabı okudu
MEVLÂNA'DAN TESPİTLER
Sevgide güneş gibi ol, Dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, Hataları örtmede gece gibi ol, Tevazuda toprak gibi ol, Öfkede ölü gibi ol, Her ne olursan ol, Ya olduğun gibi görün, Ya göründüğün gibi ol. * * * Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok, Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok. * * * Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır, Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye, hiç güzelim sesini keser mi? Pisler, pisliklerini yapar, ama sular da temizlemeye çalışır. * * * Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir. * * * Oruç tutmak güçtür, çetindir, Ama Allah'ın, kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir. * * * Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır. * * * Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl gülerdi? * * * Hepimiz, şu dünya ağacının kimimiz ham, kimimiz olgun meyveleriyiz. * * * İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu âlem yok değildir . * * * O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti... Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.
Sayfa 369Kitabı okudu
Montagu:Türk kadınları belki de tüm dünya kadınlarından daha özgürler
Pek çok Batılı ressam Doğu kadınını sadece harem ve hamam sahneleri içinde, erotik çağrışımlar içeren hallerde resmetmiştir ki bunlardan en ünlüleri Fransız oryantalist resim ekolüne ait ondokuzuncu yüzyıl ressamları Gerome ve Delacroix'ya aittirler. Bu ressamların çizdikleri Batının Doğuyu tanımlamakta ve onu bilmekte kullandığı oryantalist
Reklam
Nerdesin Şevketlim, Sultan Hamid Han?
Meşhur Olmak İçin Hakaret Et!!! Tarih boyunca Avrupa'da Türkler'e, İslamiyet'e ve Peygamberimiz'eﷺ saldırmak, meşhur bir yazar olmak için ilk adımdı. Fransız yazar Henri de Bornier (1825-1901), Fransız Bilimler Akademisi'ne üye olmak istiyordu. Daha önce yazdığı “Roland'ın Kızı" isimli oyunda İslam düşmanlığı yapmış ama fazla ses getirememişti. Bornier, 1888'de "Muhammed" isimli Peygamberimiz'e hakaret eden oyununu yazmayı bitirdi. Comedie Français'de sahnelenecek oyunun provaları yapılırken piyesin Peygamberimiz'e karşı hakaret içerdiği haberleri gazetelerde çıktı. Oyun Yasaklandı ____________ Sultan Abdülhamid, Avrupa basınından durumu öğrenince oyunun engellenmesi için diplomatlara emir verdi. Osmanlı Hariciye Nazırı, yani Dışişleri Bakanı Said Paşa, Paris Elçisi Esad Paşa'ya telgraf çekerek harekete geçmesini istedi. Osmanlı yönetimi, Fransa'nın İstanbul elçisini defalarca uyardı. Osmanlılar'ın Paris ve Fransızlar'ın İstanbul elçilerinin teşebbüsleriyle oyunun sahnelenmesi engellendi. Henri de Bornier, Fransa'da yasaklatılınca oyununu İngiltere, italya ve ABD'de sahneletmek için harekete geçti. Ancak Osmanlı yönetimi yaptığı diplomatik teşebbüslerle oyunun sahnelenmesini engelledi. Oyunun yasaklanması ise bütün dünya Müslümanları arasında sevinç gösterilerine sahne oldu.
Sayfa 125 - II. ABDÜLHAMİD AVRUPA'DAKİ SOYTARILIKLARI YASAKLATTIRMIŞTIKitabı okudu
1. Dünya Savaşı Yıllarında Azerbaycan
❝ 1914 yazında 1. Dünya Savaşı başladı. Azerbaycan doğru dan savaş cephesi içinde yer almasa da savaşa katılan devletlerin ilgisini çekmişti. Özellikle Hazar'ın enerji kaynakları devletlerin iştahını kabartmıştı. O yüzden savaştan önce İngiltere, Almanya ve Fransa arasında Bakü petrollerine sahip olma konusunda ciddi rekabet başlamıştı. 1. Dünya Savaşı aynı zamanda ittifakların savaşıydı. Savaş öncesinde başlayan ittifak oluşumları savaşın devam ettiği esnada kesinleşti. Azerbaycan, Çarlık Rusyası'nın bir bölgesi olsa da, halk Osmanlı'nın savaşa girmesini heyecanla karşıladı. Bazı zengin aileler ile memurlar dışında genelde Azerbaycan'da Osmanlı'ya sempati vardı. Hatta Hacı Zeynalabdin Tağıyev gibi zengin işadamları her ne kadar Çar yönetimine sadakat ifade etseler de, savaş boyunca Kafkas Cephesi'nden kaçmak zorunda kalan mülteciler ile işgal altına düşen Anadolu'daki Müslümanlara yardım etme konusunda bir hayli çaba sarf ettiler. Çarlık rejimi bu gibi nedenlerden dolayı ülkesindeki Müslümanları askere almayı düşünmedi. Aynı karar Azerbaycan için de geçerli oldu. Buna rağmen bazı zengin ailelerden yaklaşık 200 Azerbaycanlı subay, Rus ordusu mensubu olarak Avrupa'nın farklı cephelerinde görev yaptı. Dahası Rus ordusu çatısı altında Azerbaycanlı gönüllülerden ibaret "Tatar Süvari Alayı" oluşturuldu. Bu alay daha sonraları kurulacak olan Azerbaycan Cumhuriyeti ordusunun temelini teşkil etti. ❞
AK ŞEMSÜDDİN VASİYET MEKTUBU
“Fakirin (Ak Şemsiddin'in) dileği budur ki, unutma, iki türlü hayat tarzı var: Biri dünya zevklerine, diğeri ahiret lezzetlerine dayanır. İlki, ikinciye kıyasla geçicidir, hiç bir şeydir. Sen geçici zevklere aldanma. Peygamberler, veliler ve halifeler, dünya zevklerinden kaçınmış, ahiret saadeti için çilelere talip olmuşlar. Sen de onların yolunda olmalı, aynı hayat tarzını benimsemeli, meşakkati nimet bilmeli, belâlardan ve sıkıntılardan elem duymayıp zevk almalısın. Unutma: Sen sıradan bir insan değilsin. Memleketin durumu senin durumunla yakından ilgilidir. Memleket sathında meydana gelecek her şeyden sorumlusun. Bedenle ruh ne ise, memleketle padişah da odur; ikisi bütündür. Hayatını ona göre düzenlemelisin.” (Bu mektubun aslı, Topkapı Sarayı Müzesindedir/E-5862) Hocasının diğer bütün telkin ve tavsiyeleri gibi bu tavsiyelerine de uyan talebe hayatını bu istikamette düzenlemiş, maddî dünyasını ahiretin mezrası telâkki etmiş, yönü daima Allah’ına dönük yaşamıştır.
Sayfa 142Kitabı okudu
Hasta Adam derken ironi yapmıyorlarmış.
Osmanlı'nın 1. Dünya Savaşı'na dahil olmasıyla birlikte imparatorluk topraklarında salgın hastalıklar en üst seviyeye çıkacak, Bağdat ve İstanbul’u kolera, Basra’yı veba, Konya’yı lekeli tifo, Erzurum'u tifüs ve imparatorluğun her yerini sıtma ateşi saracaktır. Hasta Adam hastalığının son safhasındadır.
Sayfa 38
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.