Telgrafın kendisine ait olduğunu zanneden Halil Hilmi Efendi, sokakta söyleniyordu:
- Zulüm değil mi bu be birader? Anlaşıldı, kovacaksınız... Asacak haliniz yok ya beni... Ne diye kuyruğumda koca fitil ile beni gece vakti sokaklarda süründürüyorsunuz?
Sayfa 135
Kan parası
Arabistan’da bulunduğum sıralarda bir insanın kanı bedeli 333 lira, 33 kuruş, 33 para olarak kabul edilmiş ve aradaki Arap tazmine mahkum edildiği ve ya sulha karar verildiği vakit, bu paranın da mirasçısına verilmesine birlikte karar verilirdi. Cemal Paşa’nın af kararı ve icraatını müteakip orada bulunan Urban ve Aşair (Çöl Göçerleri ve
Ben bilhassa Urban-ı Badiye’ye ve Havran Şeyhülmeşayihi’ne haber gönderdim. Yanlarına yirmi süvariden başka kuvvet almamalarını rica ettim. Başta Nuri Şalan olmak üzere bütün Urban-ı Badiye şeyhleri ile Havran’ın ileri gelen yerli şeyhleri istenilen günde hazır bulundular. Dera o gün büyük bir gün yaşıyordu. Çok kalabalıktı, kuzular kesilmiş,
Koca gün lâklâkiyat ile ziyan olmuştur.
Sayfa 52
Irz düşmanı Hüveytat Aşiretinin Yaptıkları
Hüveytat aşireti, Hıreyşe aşiretinden sonra gelen altı bin çadırlık bir seyyar aşiretti. Disiplini gevşek, halkı sert, yırtıcı, en adi şeylere kadar tenezzül eden hırsızlardandı. Arap aşiretleri içinde kadınlara el atan ve alçakça soyan yegâne aşiretti. Bu vahşi ve saldırgan aşiretten gerek Urban-ı Badiye (Çöl Göçerleri) ve gerekse yerli
Nuri Şalan ve Arap aşireti
Bir gün etrafa maaş tevzi ettiğim (dağıttığım) sırada Jandarma Tabur Komutanı Binbaşı Zübeyir Bey beni çağırdı. Colan’dan (Golan) Arap kabilelerinin gazveleri (çatışmaları) sırasında, külliyetli m iktarda deveyi, yüz kadar müsellah (silahlandırılmış) şahsın sürüp götürdüğü ve bunların Ezra Jandarma Bölüğü önünden geçerken yaptıkları müsademede