"Kader, gayrete âşıktır.” —Muhiddin Arabî
Küresel Sermaye’nin oyunları hep bunlar
“İnternette perakende satış yapan sitelerden birine ‘antibakteriyel’ sözcüğünü yazarsam ıslak mendil, sabun, şampuan... çanak çömlek, yatak takımı hatta çorap bile bulabilirim.”
Sayfa 148 - BÖLÜM: Hastalıkta ve SağlıktaKitabı okudu
Reklam
Floransa XIV. yüzyıldan itibaren laik bir eğitim örgütlenmiştir. Vilaniye göre, 1340’ta ilkokulda (a botteghuzza) 810.000 erkek ve kız çocuk okuma öğrenmektedir (kent bu sıralar 100.000’den daha az bir nüfusa sahiptir). Niccola Machiavelli, gramerci Donat’nın ders kitabından -Donatello denilmekteydi- okuma öğrensin diye, 1476 Mayısında, “al pie
Tüm Satış
Burada satılık Yahudilerin satmadığı, ne cürmün, ne de soyluluğun tatmış olduğu, halk yığınlarının o kargışlı sevgisiyle tamusal doğruluğunun hiç bilmedikleri, ne çağın, ne bilimin tanıyacak olduğu şey: Yeniden duyulan sesler; bütün koro, orkestra güçlerinin uyanışı birlik olup, hepsinin o anda uygulanışı, duyularımızı kurtarmak için biricik fırsat! Satılık şimdi paha biçilmez bedenler, bilinen ulusların, dünyaların, cinsiyet ve soyların dışında! Zenginlikler, her adımda fışkıran! Sınamadan geçmemiş elmasların satışı! Satılık şimdi yığınlar için kargaşalık; önü alınmaz doyuş üstün hevesliler için; amansız ecel sofularla sevenler için! Satılık şimdi barınaklar, göçler, yarışlar, peri oyunları, yetkin rahatlık, bunların çıkardığı gürültü, devinim ve gelecek! Satılık şimdi uygulanışları hesabın, duyulmamış uyumun sıçrayışları. Kimsenin sezmediği buluşlar, deyimler, – bir anda sizin malınız olan. O çılgınca, o sonsuz atılış görünmez nurlara, duyulmaz tadınçlara, – onun deli edici gizleri her ayıp için, – ayaktakımı için korkunç neşesi! Satılık şimdi sesler, bedenler, o söz götürmez, tükenmez bolluk, hiçbir zaman satılmayacak şeyler! Satıcılar daha son kozlarını sürmediler! Yolcularsa öyle çabuk tamamlayamazlar siparişleri.
Ümid bugünkü enerjimizindən yaranır
Pers hükümdarı, idam mahkûmu iki suçluyu, son arzularını sormak için huzuruna çağırmış. Birinci mahkûm bir şey istememiş. İkinci mahkûmsa hükümdarın atına düşkünlüğünü bilerek, eğer hayatını bağışlarsa ata bir senede uçmayı öğreteceğini söylemiş. Hükümdar kendisini atının üstünde uçarken hayal etmiş, yabecerirse diyerek mahkûmun son arzusunu kabul etmiş.Diğer mahkûm, gözleri kocaman, inanmaz bir ifadeyle arkadaşına bakmış ve “Atların uçamayacağını biliyorsun, nasıl oldu da böyle delice bir fikirle ortaya çıkabildin? Kaçınılmaz olanı sadece geciktiriyorsun” demiş.“Pek değil,” demiş diğer mahkûm, “kendime dört özgürlük şansı veriyorum. Birincisi: Sultan bu yıl ölebilir. İkincisi: Ben ölebilirim. Üçüncüsü: At ölebilir. Dördüncüsü: At uçabilir…”
Sayfa 142 - Optimist Kitap /StroyTelKitabı okudu
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.