Okullar Teröre Teslim
“1980 öncesi yaşayan bilir; henüz ortada PKK belası yoktu ama bugün PKK’nın yaptığını o gün hemen bütün gençler yapıyordu ! İnsan öldürmek sinek öldürmek gibiydi. Oturduğun kahve taranmadıysa, bindiğin otobüse bomba konmadıysa, okulda sağ-sol çatışmasında sana bir şey olmadıysa ve eve akşam eve sağ salim dönebildiysen, ne mutlu... Sonra oturur, o gün kimlerin öldüğünün listesini dinlerdin radyo veya televizyonda... Öğretmen, savcı, hâkim, sendika başkanı, belediye başkanı hatta bakan... İllerin hava durumu rakamı gibi ölü listesi verilirdi. Ankara’da 15, Erzurum’da 5, Sinop’ta 3 ölü gibi...” ... “Basit bir kız davası anında memleket meselesine dönüşüyor, öğrenciler sağcı ve solcu olarak cephelerine çekiliyor, savaş başlıyordu.”
Sayfa 109Kitabı okudu
Hasan Sürgücü,işkencede öldürülen oğlu Devran'ın hakkını tam 25 yıl aramıştı.Onlarca şikayet dilekçesi,onlarca takipsizlik kararı.Gazetede bu konuya dair çıkmış haberlerin sararmış küpürleri.En altta da Devran'ın siyah beyaz fotoğrafı.Salim Bey dağ yolunun ortasında,karların içindeki cipte kendini bir ceset gibi hissediyordu.Yapıp ettikleri,bütün bu alçaklık önünde duruyordu işte.Şikâyet edilenler arasında kendisi de vardı,Savcı Salim Kurtoğlu.Onlarca şikâyet dilekçesi vermişti Hasan Sürgücü,hepsinde kendisinin,jandarma komutanının,doktorun,kaymakamın adı vardı.Her şeyi anlamıştı dilekçelerde Hasan Amca.Biliyordu,yıllardır her şeyi biliyordu.Tek bir dilekçesi bile işleme konulmamıştı.Dönemin savcısı olarak kendisine tek soru dahi sorulmamıştı.Ne soruşturma açılmış ne araştırma yapılmıştı.Öylece sümen altı edilmişti.Hasan Sürgücü,Hasan Amca vazgeçmemiş,her yıl yenilemişti şikâyet dilekçesini.Hepsinde de,"soruşturmaya yer olmadığı"kararı verilmişti.
Sayfa 22 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Ben çobanım, hayvanlarımı otlatırken beni bacağımdan vurdular” ‘dan başka bir şey demiyordu. Üç gün sürdü Devran’ın sorgusu. İşkence tezgâhında can verdiğinde gözleri çakmak çakmak açıktı. İşkenceli sorgunun bazı bölümlerine Salim Bey’de tanıklık etmişti. Devran ölünce, ”Çatışmada yaralı ele geçirilen terörist tüm müdahalelere rağmen kurtulamadı,” diye tutulan tutanağa da, sahte otopsi raporuna da savcı sıfatıyla imzayı o atmıştı. O günlerde vatan ve millet adına bunları yapmak meşru ve doğru geliyordu herkese.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Bu sayının satışa çıktığı günlerdeydi. Rıfat Ilgaz, Osmanbey Matbaasındaki odasında yazı yazıyordu. Kapı vuruldu . . . Gelen, beklenen görevliler değildi: ... Ben yazdığım yazıya öyle dalmıştım ki karşımda Cezaevi Müdürü'nü görünce, yazdığımı da yazacağımı da şaşırmıştım. İster istemez yer gösterip, buyur ettim. Çay mı, kahve mi'den başlamıştım
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.