Bütün renkleri karıştırdığınızda ortaya siyah çıkardı; siyah rengarenkti.- Siyah Kuğu 2/ Ruh Kadehi
1/2
Hayaller güzeldi azizim.Güzeldi fakat öyle oldukları kadar imkansızlardı da.Ve acımasız. Lakin öyle olmasalardı,onlara hayal demezdik. Hatıra derdik,yaşanmışlık derdik,anımsama derdik...Hayal demezdik. Hayaller,içi pamuk şeker dolu koca balonlar gibiydiler.İnsanlarda bu masalda iğne misali,etrafa saçılmıştılar dik bir şekilde. Benim balonlarım her seferinde insanlarsan birine denk gelirdi ve patlardı, bütün umutlarım o pamuk şekerlerle birlikte saçılırdı etrafa ve kimse toplamazdı,kimse toplamama yardım etmezdi.Kimse elime şişirip içini yeniden pamuk şekerle doldurmam için bana yeni bir balon uzatmazdı.Kimse o dik iğneleri bir daha balonlarımı patlatmasınlar diye toplamama yardım etmezdi.
Sayfa 233Kitabı okudu
2/2
Hayallerimiz kadar,yalnızdık. Fakat güzel yalnızdık. İyi yalnızdık. Bir hoş yalnızdık. Ve itiraf edin...Siyah yalnızdık.
psikolog P. C. Wason tarafından yapılmıştır. Wason deneklere 2-4-6'dan oluşan üç sayılı bir dizi sunmuş ve onu meydana getiren kuralı tahmin etmelerini istemişti. Tahmin yürütürken izleyecekleri yol, üç sayılı başka diziler üretmekti; deneyi yapan kişi bu yeni dizinin söz konusu kurala uygun olup olmadığını "evet" ya da "hayır" diye yanıtlayacaktı. Denekler yanıtlarından emin oldukları anda kuralı formüle edeceklerdi. (Bu deneyin, 1. K.ısım'da bahsettiğim, tarihin bize kendisini sunuş biçimiyle olan benzerliğine dikkatinizi çekmek isterim: Tarihin bir mantığa göre geliştiğini varsayılırsa, biz yalnızca olayları görüyor, kuralları hiçbir zaman görmüyoruz, ama nasıl işlediğini tahmin etmemiz gerekiyor.) Doğru kural "artan sıralı sayılar"dı, hepsi bu .. Deneklerden pek azı, deneycinin "hayır" cevabını vereceği bir "azalan sıralı sayı dizisi" oluşturmak gerektiğini fark edebilmişti. Wason gözlemi şöyleydi: Deneklerin kafasında bir kural oluşmuş, fakat varsayımlarıyla tutarsız bir dizi oluşturmak yerine düşündükleri şeyi teyit etmeye yönelik örnekler vermişlerdi. İnatla, kendi uydurdukları kuralı doğrulatma çabasına girmişlerdi.
Sayfa 85Kitabı yarım bıraktı
Kalbim kırılana kadar ilerlemeyi de biliyordum, kırıldığım yerden güçlenmeyi de.
“Keşke kendimi kitap sayfalarının arasına sıkıştırabilseydim”