İnsanımızın daha mutlu üretimimizin çok olduğu yıllara…
“Bir topluluğun gerçek gücü insanlardan ve üretilen maldan gelir.”
“ Halkın özgür bir yönetimle yönetilmediği bir toplumda sanat ve bilimin gelişmesi mümkün değildir.”
Reklam
“iktisadi kalkınma" programları hazırlanmıştır. Bu programların çoğu "iktisadî kalkınma" adı verilen bir "bilim" çerçevesinde öngörülmektedir. Aslında Batı için mesele olan şey, geri kalmış diye baktığı ülkelerin derdine derman olmak değil, fakat mevcut sömürü düzeninin sürdürülme imkânlarını "bilimsel bir tabana" oturtma endişesi ve gayretidir. Nitekim "kalkınma iktisadı" adı verilen varsayımlar en başta, "geri" dediği ülkelerin onulmaz bir kısır döngü içinde bulunduklarını ispat etmekle konuya girerler. Binlerce sayfalık incelemelerinin, araştırmalarının hiçbir satırında bu ülkenin çocuklarına ümit verebilecek bir tek satıra bile rastlayamazsınız. Fakat bu ülkelerde işbaşına getirilen siyasî kadrolar, delil olarak ellerinde hep bunlardan öğrendiklerini tutmayı "bilimsel" bir davranış sayarlar ve sanırlar.”
O halde, hiç kuşku yok ki, ağzı sıkı tutma alışkanlığının siyasi ve ahlâki bir erdem olduğu aklın bir köşesine yazılmalı.
Sayfa 25 - Türkiye İş Bankası
Tüm krallara eşit biçimde bağlılık ve itaat borçluyuz; çünkü onların resmi göreviyle ilgilidir bu. Ama sevgi ve saygıyı değerlerine göre göstermeliyiz. Siyasi seyre göre, kralların kötülüklerini sabırla onaylayarak, kusurlarını gizleyerek, otoriteleri bizim desteğimize ihtiyaç duyduğunda her eylemlerini iyi karşılayarak yardımlarımızı sunalım.
Din adamları, tarihin her döneminde özgürlüğün düşmanı olmuşlardır. Bunun da çıkar ve hırs karışımı nedenlerden kaynaklandığı kesindir.
Reklam
126 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.