Osman Türkay
Bir ses: Gördün değil mi kıyıma vuran denizleri Yerde misin, gökte misin, nerdesin?Seslen! Benim sesim: Arıyorum. Gelecektim zaten sen gelmesen!
Toz mu olaydım? Toprağın özü, ışıl ışıl, göz göz Osman Türkay
Sayfa 211Kitabı okudu
Reklam
Osman Türkay, “The Tragedy of the Crimean Tatars,”
Cengiz Dağcı şu tespitleri yapıyor: Trajedi (sürgün) sadece savaş sonrasında başlamadı, evveliyatı otuzlara dayanır. Binlerce Kırım Türkü, 1930 ile 1936 arasında sürüldü. Bu insanlar rejim karşıtı değildi, tek düşünceleri topraklarını, bağlarını ve meyveliklerini işlemekti. Basitlerdi, tarım cemaatinde yaşayan masumlar. Kırım Tatarları’nın savaş sırasında Rus yoldaşlarına ihanet etmesi bir bahane, kasti bir iftiraydı. Ruslar da dâhil olmak üzere, Sovyet toplumunun tümü içinde en az işbirliği yapan Kırım Türkleridir.
Ay İçin Requiem
Astronot Frank Borman kendini ayın yörüngesine oturtan uzay gemisinin penceresinden bakarak yaşlı dünyamızın gelmiş geçmiş ozanlarına ay için şu ağıdı yaktı: "Ay sizin anlatageldiğiniz ay değil: Belki bir simgeydi o / yazık öldü/ ya da oradaki yaratıkları büyülemek için / göçtü bir başka güneş dizgesine./ şimdi altımda alçı renginde bir ışık iskeleti ve kraterler leşi var./ bozuldu büyü/ yitti o imge." 25.12.1968
Sayfa 108 - Bu şiir, şairin 'Beethoven'da Aydınlığa Uyanmak' kitabında ilk olarak yayımlanır.Kitabı okudu
Kentin sokaklarında gölge olan kim? Dünyamız nereye göçmüş, bu yer bizim gezegenimiz değil; Bu canlı yaratık hangi ateşten kopmuş?
Yenilenen ilkyazlarda yenilenen çiçekler gibidir inanışlar. Şimdi ki hep bilginsiniz, inanılmaz Bir özdek yapısı kuruyorsunuz Kıyamet gününü incelemeye elverişli; 'Bense beyin düzeninizi değiştirmekteyim - Yaşatmak istiyorsak, yeni bir ad bulmalıyız Tanrıya, İnsana, Evrene!
Reklam
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.