“Geçer şimdi,” dedim.
“Geçmez, geçmiyor abi,” dedi.
İşçi Ahmet: çocuk Ahmet çöktü yere. Ihladı biraz.
“Adana nerede kaldı?”
Elimle gösterdim.
“Şu tepelerin ardında.”
Başını tuttu. Yığıldı yere. Gözlerini kapar kapamaz bulut toplandı, örttü üzerini yine.
Koştum yanına. Sırtıma aldım Ahmet’i. İki omzundan çıkan kancalarıyla sardı beni. Kendini bana teğelledi. Kanı kanıma bulaştı.