“Geçer şimdi,” dedim. “Geçmez, geçmiyor abi,” dedi. İşçi Ahmet: çocuk Ahmet çöktü yere. Ihladı biraz. “Adana nerede kaldı?” Elimle gösterdim. “Şu tepelerin ardında.” Başını tuttu. Yığıldı yere. Gözlerini kapar kapamaz bulut toplandı, örttü üzerini yine. Koştum yanına. Sırtıma aldım Ahmet’i. İki omzundan çıkan kancalarıyla sardı beni. Kendini bana teğelledi. Kanı kanıma bulaştı.
Yani yaşamayı çok da büyütmemek lazım. Ama iyi anılar bırakmak şart bak, bunu sana diyeyim. Mümkün olduğunca iyi izler bırak ardında.
Reklam
Gece daha uzun sürecek, güneş daha uzun doğacak. Zamanın eğilmesinden kurtulamayacak kimse. Herkes hak ettiğini ölmeden bulacak. Ağlayacak, çok ağlayacak âlem. Annem: Bütün anneler gibi bu dünyada adalet istiyor.
Reklam
Biz onlara dedik ki, elbette sizin bilmediğiniz öyküleri biz biliriz. Seni yazdıkların için küçümseyenler bilmiyorlar mı, onların akıllarını açıp yazdıklarını biz koyduk. Zenginlik istediler, verdik. Pahalı kumaşlar ve kervanlar dilediler; bir sabah kapılarının önüne koyduk. Ama yine de senin öykülerine güldüler. İçine yeis dolmasına izin verme. Sabretmekten vazgeçersen onlardan ne farkın kalır. Hem senin neyi becereceğini de biz bilirdik. Onun için çabalasan da, vazgeçsen de fark etmez. Ama vazgeçmemende büyük mükâfatlar olabilir. Olmayabilir de.
Gezinirken de, nereye varacak bu ölümlerin sonu diyordum kendi kendime, öle öle ne olacak böyle? Sözgelimi bin, bilemedin iki bin, ya da hadi sen de üç bin yıl sonra kim nereye gömülebilecek acaba diyor ve aklımca, yeryüzünün baştan başa mezarlarla dolacağını, ayak basacak bir karışlık yer bulunamayacağını, sonra da ölülerin kucaklarda öylece
Sayfa 200 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Bence kork! Yaşarken insanın işine yarayacak en güçlü his korkmak çünkü. Korkarsan, hele de onsuz ne yaparım, endişesi sararsa içini, işte o zaman bir umudun vardır.
Sayfa 70 - Can Yayınları
Bilmek başka bir görmek haliymiş.
Sayfa 34 - Can Yayınları
404 öğeden 391 ile 400 arasındakiler gösteriliyor.