Nasıl zıt olmasın alemde garbiyyûna sarkıyyûn?
Güneşten hepsini güya ki nurun mah almıştır.
Ziraat,marifet, sanat, saadet şimdi onlarda,
Cehalet,meskenet,zillet, rezalet bizde kalmıştır.
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar.
_Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım.
_Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini
Michel Foucault'nun ileri sürdüğü gibi, "kimlik doğuştan verilen bir şey değildir" önermesinden tek bir sonuç çıkıyor: Kimliklerimizin (yani "Ben kimim , "Bu dünyadaki yerim ne"' , "Dünyadaki amacım nedir" gibi soruların yanıtlarının) tıpkı sanat yapıtları gibi yaratılmaları gerekiyor. Bütün pratik hedef ve amaçlar açısından, "Her bireyin yaşamı bir sanat yapıtı haline gelebilir mi?" (ya da daha manidar olarak, "Her birey kendi yaşamını yaratan sanatçı olabilir mi?") sorusu, kaçınılmaz olarak "Evet" ile yanıtlanacak, tamamen retoriğe dayalı bir sorudur. Bu kadarını Foucault da varsayarak şunu sorar: Eğer bir lamba ya da ev sanat yapıtı olabiliyorsa, insan yaşamı neden olmasın ki.
Michel Foucault'nun ileri sürdüğü gibi, "kimlik doğuştan verilen bir şey değildir" önermesinden tek bir sonuç çıkıyor Kimliklerimizin (yani "Ben kimim?", "Bu dünyadaki yeri ne?" "Dünyadaki amacım nedir?" gibi soruların yanıtlarının tıpkı sanat yapıtları gibi yaratılmaları gerekiyor. Bütün pratik hedef ve amaçlar açısından, "Her bireyin yaşamı bir sanat yapıtı haline gelebilir mi?"
(ya da daha manidar olarak, "Her birey kendi yaşamını yaratan sanatçı olabilir mi?") sorusu, kaçınılmaz olarak "Evet ile yanıtlanacak, tamamen retoriğe dayalı bir sorudur.
Bu kadarını Foucault da varsayarak şunu sorar: Eğer bir lamba ya da ev. sanat yapıtı olabiliyorsa, insan yaşamı neden olmasın ki?