“Samimiyetsizlik, hırs ve tamah kadar eski değil, çünkü açlık mülkiyetten eskidir. En basit ‘vahşi’lerin en namuslu insanlar oldukları görülüyor. ‘Onların sözleri kutsal’, dedi, Hotantolar’dan bahsederken Kolben: ‘ Avrupa’nın dejenereliği ve sahtekarlığı hakkında hiçbir şey bilmiyorlar.’ Beynelmilel muhabere geliştikçe, ilkel insanların bu saf samimiliği de kayboldu; Avrupa, bu nazik sanatı Hotentolar’a öğretti. Genellikle, samimiyetsizlik medeniyetle beraber yükselir, çünkü medeniyette diplomasinin nimet ve riskleri daha büyüktür, çalınacak daha fazla eşya vardır ve eğitim de insanları daha kurnaz yapar. İlkel insanlar arasında mülkiyet geliştikçe yalancılık ve hırsızlık da ardından gelir.”
Sayfa 90
Sumer yazar ve ilahiyatçıları, tanrı düzenini sağlayan tanrısal bir gücün varlığına inanmışlar ve o güce me adını vererek, Tanrıça İnanna'nın bu öyküsü* içinde onları bir liste halinde yazmışlardır. Tanrılar, "kültür nitelikleri ve türleri" olarak adlandırılan bu me'lerin iyi olanlarını meydana getirdikleri gibi kötü olanlarını
Geri16
62 öğeden 61 ile 62 arasındakiler gösteriliyor.