. . . ŞİİR-MİİR K/aralamalar (Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
30 Ağustor Zafer Bayramı mız Kutlu Olsun...
Ağustos ayı ve zaferlerimiz Ağustos ayının Müslüman Türk Milleti için büyük önemi vardır. Ağustos ayı şanlı tarihimize “zaferler ayı” olarak geçmiştir. Ağustos ayının tapusu Müslüman Türk Milleti’ne aittir. Ağustos ayı; Müslüman Türk Milleti’nin kahramanlığının destanlaştığı zaferlerimizin ayıdır. Takvim yapraklarını çevirdiğimiz zaman, ağustos ayının her gününde adeta Müslüman Türk Milleti’nin mührüne şahit oluruz. 6 Ağustos 1571 = Magosa’nın fethi 8 Ağustos 1635 = IV. Murat’ın Revan’ı fethi 9 Ağustos 1915 = Anafartalar zaferi 10 Ağustos 1915 = Conkbayırı zaferi 13 Ağustos 1529 = Kanuni Sultan Süleyman’ın Sava nehrini geçtiği gün 14 Ağustos 1974 = Kıbrıs Barış Harekâtı 20 Ağustos 1543 = Barbaros Hayrettin Paşa’nın Nice fethi 23 Ağustos 1921 = Sakarya Meydan Muharebesi 23 Ağustos 1514= Yavuz Sultan Selim’in Şah İsmail’i tarihe gömdüğü Çaldıran Zaferi 25 Ağustos 1516 = Halep’in fethi 26 Ağustos 1071 = Malazgirt Zaferi 27 Ağustos 1389 = Murat Hüdavendigar Han’ın Kosova Zaferi 29 Ağustos 1521 = Belgrad’ın fethi 30 Ağustos 1922 = Başkomutanlık Meydan Muharebesi.
Reklam
Yavuz Sultan Selim henüz şehzadeyken İran şahı Şah İsmail ile satranç oynar ve o güne kadar Şah İsmail' i yenen ilk kişi olur. Osmanlı şehzadesi olduğunu bilmeyen Şah İsmail Yavuz Sultan Selim' e bir kese altın verir ve bundan sonra başı ne zaman sıkışırsa yanına gelmesini tembihler ... Yavuz Sultan Selim de bunun üzerine şu sözleri söyler: ***************************** Sanma şâhum herkesi sen sâdıkâne yâr olur Herkesi sen dost mı sandun belki ol agyâr olur Sâdıkâne belki ol âlemde dildâr olur Yâr olur, agyâr olur, dildâr olur, serdâr olur. Bugünkü Türkçesiyle: Şahım sen herkesi kendine sadık dost sanma  Sen herkesi dost sanma belki o düşmanın olur  Belki o kişi alemlerde sözü geçen olur  Dost olur düşman olur sözü geçen olur hükümdar olur. Ama sözlerin taşıdığı anlamdan daha da ilginç olanı biçemi… Bir de yukarıdan aşağıya okuyun ve nasıl okursanız okuyun hep aynı anlam çıkıyor buda bir zeka örneğidir.
“Tâhîrim” dedi şâh, âciz bendesine El-hakk; vallâhi onunuz, ondanız, evlâdıyız Bî-şekk kurbanız o güzeller güzeline...” 20.08.2023/Ankara, Zü’l-fadl Mürşidi, ismini biliyorsa mürid sevinmelidir bence. Mürşidi, ismini ‘im’ takısıyla kullanıyorsa coşmalıdır bence… Elhamdülillah. Hani Serdar Tuncer diyor ya; “Gayret et gönle gir “benimdir” desin Sultan kölesini atmaz kurbanım” Bizim bir gayretimiz yok, tamamen O’nun lütfundan…
“Galatı meşhur, lügati fasihten evlâdır.” derler. Yani; meşhur olmuş, yaygınlaşmış yanlış kelime ve kullanımlar, artık unutulmuş ve bilinmeyen doğru kullanımlara tercih ediliyor -------------------------- Tarihimizde doğru sandığımız ama yanlış bildiği- miz konular var ... Örneğin ... "Gel ne olursan ol yine gel..." Bu söz kime
Kürt Zend Devleti
Zend Devleti’nin kurucusu Kerim Han Zend şöyle der: ‘Bana bey, kral, şah veya sultan demeyin. Aramızda fark yok; hepimiz eşitiz. Ben sadece sizin bir temsilcinizim. Onun için bana temsilci yani vekil demeniz yeterlidir. ‘
Reklam
701 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.