Televizyon izlemiyor olsamda tüm arama motorlarının karşıma çıkardığı, haberdar olmam için canhıraş çabaladığı bir haber var:Ahmet Kural, Sıla'ya şiddet uyguladı!
Hemen her saniye bir erkek, bir kadına şiddet uyguluyor. Bunun ülkemizdeki yansımaları da şöyle oluyor genelde
-Dövdüm ama az dövdüm sadece kolunu sıktım
-Ya vurmadım bile itiştik, sonra duvara çarpıldı
-Dövmek istemedim ama çileden çıkardı sor bir niye dövdüm.
Dövdüm demek daha kolay gelir böylelerine, çünkü içten içe kendilerini kol sıkmakta, saç çekmekte haklı görürler.Dikkat çekmesi gereken kelimeler kendini haklı bulmak ve hakkı olduğunu hissetmek!. Ama nedense, "ben dövüldüm" diyebilmek kadar haklı bir isyan, bu kadar cesurca dile getirilemiyor.
Ama zaten, bana vurdu diyebilsende suçlu olursun.Neden mi ? Çünkü toplum olarak genlerimize merak ve önyargı tohumları serpilmiş. Konuşsan, susmasan derler ki:
-Gör bak ne yaptı
-kime kuyruk salladı
-kim kimi ortada bir şey yokken döver..
Sussan, korkup diyemesen bu defa da:
-Aranıyor işte, bile bile katlanmış
-Demek ki bir menfaati vardı onunda
-Suçunu biliyor demek ki
Hep demek ki işte.. Bu demek ki'lerin çözümü nedir ? Eğitilmek mi yoksa tedavi mi ? Bana göre bunun eğitim düzeyiyle değil ahlak düzeyiyle ilgisi var. Ve en çok ebeveyn olmakla ilgisi var. Kadın ya da erkek, tahammülsüz, kendine saygısı, değeri olmayan çocuklar yetiştirmekten vazgeçmek lazım..
Nacizane fikrim.. Umuyorum taşlanmam....