Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
EDEBE RİÂYET
“Bir gece vakti uyumak için yattım, ayaklarımı da uzattım. Birden ses işittim. “Ey Bâyezid! Pâdişahın huzûrunda da böyle ayak uzatabilir misin?” diye seslendiler. Derhâl ayaklarımı topladım.” diyor Bayezid-i Bestamî. İmanı bu noktaya erdirince “Sultânü’l-ârifîn” diye anılıyor olsa gerek insan.
"----kaldırım gülü, kepaze. ---------kaldırım gülü! böyle seslendiler arkasından o kızın. kaldırım gülü! ------arsız! mutlak sirayet eder, o, kahvecilerin önünden eteklerini inatla----sallayıp geçti. fırfır elbiseli, ------göz alan cinsten hani. bağırdı bir çocuk---------dalga geçer ses tonuyla ammman abim salyanız damlamasın! bardakları farkında olmadan deviren umutsuz esnaf. oynadığı oyun gibi kendi de----- batak cemal. takunyalı----deli erol. hepsi dondu kaldı. bunların hiçbirinden zarar gelmez---- anca bakmakla yetinirler ama biri var ki, şeytandan üç dakkka önce doğmuş abicim. telgraf teli derler, ---ölü sebahat yetmiş yaşında ama diline düşmeye gör. bütün mahleye adın çıkar bir sözüyle. onun kavruk vicdanına kalmış icabında, ama sorsan kalbi temiz. peh! genç kızlar kıskandı-----kaldırım gülünü. mahle sıfır çizdi, herkesin ağzı yarım----gönlü kesik. bi kaldırım gülüne. çapraz etekleri kaldırım gülünün.."
Reklam
Karşıma ne kadar da çok vazgeçmek bırakmakla alakalı şey çıkıyor. Çok değil daha 50 yıl önceki edebiyat bile vazgeçilememezlik üzerine kuruluydu. Ne oldu da insanlar artık vazgeçmeyi bırakmayı terk etmeyi iyileşme denen tuhaf hali üstün gördü. Hatta başarılı olmayı burada bile görüyoruz. En kısa sürede bırakabilene, acısını çekmeden atlatma
Bedir Savaşı
Müşrikler, bedir günü Allah Resulune "Ey Muhammed! Kavmimizden bize denk olanları çıkar." diye seslendiler. Peygamber de, "Ey Benî Hâşim! Kalkın ve peygamberinizin getirdiği hak üzere savaşın. İşte onlar batıllarıyla gelmiş ve Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar." dedi. Bunun üzerine Hamza b. Abdülmuttalib, Ali b. Ebû
Ben daha küçük bir çocukken kadın atalarım seslendiler bana mezarlarından:  “15 yaşında evlendirildim.” Diye fısıldadı biri. “16 yaşında da doğurdum. İnsan büyütmekten, onları düşünmekten kendimi büyütemedim. Sen doğurma. Başkalarından önce, kendin için yaşa.”  Ben daha çok genç bir kızken kadın atalarım seslendiler bana mezarlarından: “Doğduğum köyün dışına çıkmadım. Hiç bilmedim o tepelerin arkasında ne var, kimler yaşar. Sen gez, anla, tanı bu dünyayı benim yerime. Sendeki parçam görsün, tanısın adını hiç duymadığım yerleri, dilini anlamadığım insanları.” Ben daha çok genç bir kadınken kadın atalarım seslendiler bana mezarlarından: “Kocam vardı ama hiç sevilmedim.” Diye mırıldandı bir tanesi. “Güzel bir söz duymadım, saçımda tatlı bir okşama hissetmedim. Neyi arayacağımı bile bilemedim. Sen ara benim yerime. Kalbini kıranların yanında kalma benim gibi; hoyratlığa tahammül etme. Sevmeyi bilen bir adamı ara, hiçbir zaman bulamayacak olsan da…” İşte böyle kadın atalarım fısıldayıp duruyorlar kulağıma ara ara. Üzerimde hepsinin hüznünden, yükünden bir parça, yüreğimde onların yapamadıklarının borcuyla adımlıyorum hayatı
Metin Altıok-Soneler
I Sevgilim bak, geçip gidiyor zaman; Aşındırarak bütün güzel duyguları. Bir yarım umuttur elimizde kalan, Göğüslemek için karanlık yarınları. Ağzımda ağzının silinmez ılık tadı, Damağımda kösnüyle gezinirken; Yüreğimde yılkı, aklımda ölüm vardı, Dışarda rüzgar acıyla inilderken. Unutulmuyor ne tuhaf dünya işleri, Seninle bir döşekte sevişirken
Reklam
BİR BİRİMİZİ SADECE ALLAH İÇİN SEVELİM ....
🌹🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼 İMAN ETMEDİKÇE CENNETE GİREMEZSİNİZ BİR
Öneri Kitap Listesi
Tefsir Muhammed Ali Es-Sabûnî - Safvetü't-Tefasir (7 cilt takım) Diyanet - Kur'ân Yolu Tefsiri Kur'ân Meâli Hayrat Neşriyat Muhtasar Kur'ân-ı Kerîm Meâli Mahmut Kısa Kur'ân-ı Kerîm Meâli 2 cilt M. Yaşar Kandemir Meâl
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.