Size kendimle ilgili bir şey itiraf edeceğim.
İlkokul 2. sınıfa giderken henüz yeni yeni Türkçe'yi sökmeye başlamış birkaç kelimeyi de yarım ve malak söyleyebiliyordum. Bir öğretmenimiz vardı adı İsa Küçük'tü büyüyünce öğrendim ki düşüncesine ülkücü deniyormuş. Bir gün sırada andımızı okurken sözlerini hatırlayamadığım için bana hakaret etmişti. O gün son ders zili çalana kadar
Gazzeliler ölmüyor!
Zira ayet var:
“onlara ölüler demeyiniz”…
Bu gece insanlık ölüyor, bu gece kimliğinde “müslüman” yazıp da hala suya sabuna bulaşmaktan ödü kopanların vicdanı ölüyor, bu gece içimizdeki rehavet ölüyor
ve yeniden diriliyoruz!
Olan ve olacak olması gereken bu!
Dirileceğiz!
İslam devleti liderlerinin durumu, Arapların sessizliği
SÜPÜRGE SESİ
Penceremden, vuslata ermek için karı bekleyen Köse Dağı seyrediyorum. Hüzünlü. Nasıl olmasın ki, aralık ayında bile güneş bağrını yakarken. Üzerinde uçuşan kuşlar ise mutlu ama bir o kadar da şaşkınlar. Dağın ardına geçip geçmemekte tereddüt yaşıyorlar. Farkındalar, doğa ananın yüreğinde ters giden bir şeyler var.
Gözlerim kanatlanıp dağı
Evet, Nisyan
ŞUBAT AYI HİKAYE ETKİNLİĞİ
#104029280
Merhaba. Mahmut Hocanız bu konuşma için beni ilk davet ettiğinde acaba insanların benim için vakitlerinden ayıracağı kadar ne başardım diye çok sorguladım kendimi. Sürekli cevap aradığım sorulara bir yenisini eklediği için öğretmeninize teşekkür ederim. Bugün 27 Mayıs 2051
Svetlana Aleksiyeviç (2015 Nobel Konusmasi)
Nigâr Hacızade
Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor.
Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü
Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
İbn-i Sina derki bir insanın sol tarafında ağrısı çoksa geçmişin de affedemediği yükleri sırtında taşıdığı içindir dedi bugünkü terapist. İçinde beslediğin çok şey var anlatmak ister misin diyince uzunca gözlerimden süzülen yaşları sildim dedim ki;
-Kızınız var mı ?
-Var.
-Babası ile Muhabbeti nasıl?
-Hamd olsun şuana kadar bir sıkıntı yaşamadılar. Hatta birşey olduğu zaman ilk babasına anlatır benden çekinir kızım dedi.
-Bende ilk babama anlatırdım acımı, üzüntümü,sevincimi yeterki varlığımı bilsin, yeterki hayatın da evlatları olduğunu bilsin, yeterki baba kelimesinin altına ne çok anlam sığdığını bilsin... Ama bildi mi? hayır, gördü mü? hayır, anladı mı? hayır.. Siz babanızla dışarı çıkıp oyun oynadınız mı? Siz babanızla gezmeye çıktınız mı? Siz babanıza birşeyi anlatırken gözleriniz içi gülerken hiç biranda gözlerinizin öfkeye dönüştüğü oldu mu? Ben sırf babama mektup yazabilmek için 5 yaşında abimin kitaplarindan okuma yazma öğrendim ben sırf babam beni görsün babam beni duysun diye komşulara kendimi şikayet ettiriyordum ve aynı tip aynı karakterlere sahip tıpa tıp aynı özelliklere sahip bir adamla 10 senemi heba ettim..Siz bana kalkıpta birdahamı düşünseniz, kurtarabilirsiniz demeyin olur mu ?31 yaşındayım toplama Tofaş gibiyim her yanım ağrıyor yüreğim ağriyor anlatabiliyormuyum?
Özellikle kız babaları Allah rızası için kızlarınıza özen gösterin, Allah rızası için kızlarıniza küfür etmeyin bela çağırmayın(Şükür bize edilen belalar hiç sekmemiş) Allah aşkına onların her anına her bir saniyesine şahit olun yoksa bedeli gerçekten çok ağır oluyor...