Hatim Duasi
#213161203 Ya RABBİ okuduğumuz sureleri, hatimleri , salavat ve duaları dergâh-ı izzetinde ; En ecmel En ahsen En makbul bir surette kabul eyle. Onlardan hasıl olan sevapları; Evvela Fahr-ı kainat hülasa-i mevcudat Habib-i zişân Efendimiz Muhammed Mustafa (asv)'ın Mübarek Mualla Musaffa Mücella ruh-u
2005. 32. Gün. Stüdyoda Ömer Lütfi Mete, Bedri Baykam, Hrant Dink var. Baskın Oran Ankara'dan bağlanmış. 301 ve mahkeme yolunda yumurtalı saldırıya uğrayan Orhan Pamuk konuşuluyor. "Çizme" gibi bir filmin senaryosunu yazan Ömer Lütfi Mete, eksantrik cumhuriyetçi ve Atatürkçü Baykam'la sık sık ortak paydada buluşuyor ve sınırları belirsiz bir söylem birliği tesis ediyorlar. Kime, neye karşı? Baskın Oran'ın temsilciliğini üstlendiği, şablon demokrasiciliğe ve Avrupamerkezci aşağılık psikolojisine. "Alt kimlik", "üst kimlik" mevzuları... Medfun Dink, rahmetli Mete ve Baykam'ın akl-ı selim gözeterek söyledikleri ne varsa, tasdik ediyor. Yer yer "Ermeni kökenli Türkiyeli" olduğunu dile getirerek. Hey gidi diyerek seyreyliyorum tartışmaları. İzlerken aklıma geliyor; Ömer Lütfi Mete gibi ârifane bir ademin, Kurtlar Vadisi gibi bir rezilliğe senaryo danışmanlığı yapmasına hep içerlemişimdir. Çobanoğlu'nun çöp esamesinde dizilere yazması gibi...
Reklam
NAAT
Seccaden kumlardı... ........................................ Devirlerden, diyarlardan Gelip göklerde buluşan Ezanların vardı! Mescit mü'min, minber mü'min..
Çocukluğumuz
Annemin bana öğrettiği ilk kelime Allah, şahdamarımdan yakın bana benim içimde Annem bana gülü şöyle öğretti Gül, Onun, o sonsuz iyilik güneşinin teriydi Annem gizli gizli ağlardı dilinde Yunus Ağaçlar ağlardı, gök koyulaşırdı, güneş ve ay mahpus
“Kudüs, Doğu Türkistan, Arakan, Keşmir, Şam, Halep Uhud’u yaşarken bayram buruktur. Yekvücut olursak Bedir'i, bölünürsek Uhud'u yaşarız. Gerçek bayram bütün müslümanların bayramla sevindiği gündür. Dünyada böyle bir bayramımız olursa ahiretimiz de bayram olur.” 🗣
İhsan Şenocak
İhsan Şenocak
:
Hanefi ve Şâfiî ye göre sadaka-i fıtır (fitre)
Ramazan bayramına kavuşan, temel ihtiyaçlarının ve bir yıllık borçlarının dışında nisap miktarı (80.18 gr. altın veya bu değerde) mala sahip olan Müslümanlar kendileri ve velayetleri altındaki kişiler için fıtır sadakası vermekle yükümlüdürler (Kâsânî, Bedâî’, 2/70, 72). Ancak fıtır sadakası ile yükümlü olmak için bulunması gereken nisap miktarı malın, “artıcı” özellikte olması ve üzerinden “bir kameri yıl” geçmiş olması gerekmez. Kişi kendisinin ve ergenlik çağına ulaşmamış çocuklarının fitresini vermekle yükümlüdür (Kâsânî, Bedâî’, 2/70). Buna karşılık kişinin ana-babası, büyük çocukları, karısı, kardeşleri ve diğer yakınları için fitre ödeme zorunluluğu yoktur (Kâsânî, Bedâî’, 2/70, 72). Fakat vekâletleri olmadığı hâlde bu kişiler için ödeme yapsa geçerli olur. Şâfiî mezhebine göre ise fıtır sadakası vermek “farz”dır ve bununla yükümlü olmak için nisap miktarı mala sahip olmak şart değildir (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, 1/594). Buna göre temel ihtiyaçlarının yanı sıra bayram günü ve gecesine yetecek kadar azığa sahip zengin-fakir her Müslüman fitre ile yükümlüdür (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, 1/594). Ayrıca varlıklı kimsenin Müslüman olan eşi, çocukları, ana-babası ve diğer yakınları için de sadaka-i fıtır vermesi gerekir (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, 1/595; İbn Rüşd, Bidâye, 1/279-280).
Reklam
75 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.