Her şey, bir iş görüşmesinde bana sorulan, "İngilizce biliyor musunuz?" sorusuna verdiğim "Evet" cevabı ile başladı. Bu sayede bir otelde güvenlik görevlisi olarak işe başladım. Garip olan ise benim İngilizce bilmiyor oluşumdu. Hem güvenlik görevlisine İngilizce niye lazım olsun ki?
Ortaokul ve lisede altı yıl boyunca
KAYIP ADAMIN DÖNÜŞÜ
1978 yılında Balıkesir İstasyonunda elinde bir torba, garip kıyafetli yaşlı bir ihtiyar iner.
İstasyon önündeki taksilerden birine sorar: - “Oğlum, beni Üçpınar köyüne götürü müsün?
- “Götürem amca, bin arabaya!”
Şoför oraya doğru arabayı sürerken
Toygar Tepe’ye geldiklerinde adam
- Dur..!” der.
Dururlar.
Adam taksiden
Meral kocasını hüzünlü gözlerle kapıda karşıladı.
Meral:
-Nerede kaldın Süleyman? Merak ettim.
Adam hiddetle ve sinkaflı sözler eşliğinde,
Süleyman:
-Sana ne be kadın. Sana hesap mı vereceğim.
Dedikten sonra bitkin bir halde olan karısına sert bir tokat nakşetmişti. Tokatın etkisiyle Meral duvara çarpmış sonrasında yere
gzt.com/roportaj/medine...
Hayâti İnanç, kendi ağzından... :))
Medine pazarından satın alınmış bir köledir benim dedem...
Kendine has gülümsemesi, ezberden okuduğu beyitler, gençlerle yaptığı sohbetler… :)) Hayati İnanç, Denizli’nin en küçük ilçesinde başlayan hayat
Bu yılın başlarında bazı yazarların eserlerini okuma hedefi koymuştum, ilki Rasim Özdenören'di. Toplam 6 eserini hedeflemiştim. Şimdi bu okuma sürecinde nasıl bir yol izlediğimi paylaşmak istiyorum.
Ben kitapları okumadan önce hepsinin içindekiler kısmına bir göz attım. Yazarın kavramlara karşı duruşunu çözersem denemelerini daha iyi anlarım
Sessizliği dinle sana anlatacak çok şeyi var.
İnsan en çok kendine benzeyeni çok sever...
Ve insana en çok toprak benzer.
Yüreğine bir Sor bakalım söyleyemediklerini
Görebilecekmisin, yerli yerinde görmek istediklerini.
Başını yastığa rahat koyabiliyorsan eğer boşver olup bitenleri.
Zaman ne gidene acır nede durana
Dönde bir bak aynaya
aynı