Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Karamanoğlu Mehmet Beyin Türk diline hizmeti 13 Mayıs Türk Dil Bayramı
13 MAYIS TÜRK DİL BAYRAMI On Üç Mayıs Türk'ün Türk Dil Bayramı, Hatırlarız daima Karaman'ı. Uzun yıllar geçse bile aradan, Tüm cihana seslendik biz oradan.
İntihar eden yazar ve şairler (1) Nilgün Marmara..
Nilgün Marmara: 27 yaşında aramızdan ayrıldı... İntihardan çok sık söz ederdi... Zaten tez konusu intihar ederek yaşamına son veren Amerikalı şair Sylvia Plath Nilgün Marmaranın Kızıltoprakta, denize ters yönde, bir çığlık bile atmadan kendini 6. kattan aşağı bırakması üzerine ben ne söyliyebilirim ki.... 13 Ekim 1987 Salı Sevgilim Her gün kötücül bir düşü kurmak ve onu taşımak artık kılgıyı gerektiriyor. Sana böyle bir yük bırakmak istemezdim ama sen akıllı ve güçlüsün, çabuk unutursun. Bu durumdan kimse kimseyi ya da kendini suçlu, sorumlu saymasın, çünkü suç yok. Yalnızca ırmağın akışına bir müdahele söz konusu! Her anın niye’sini sorgulayan bir varlığın saygısızlığını yok etmek için kararlaştırılmış bir eylem bu! Çocukluğun kendini saf bir akışına bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte! Bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz, bu nedenle tüm sevdiklerime elveda diyorum. Ben’i bağışlayın! Bunu en çok annemden, babamdan ve Kağan senden diliyorum. Dostlarımdan da! Nilgün Marmara Önal Seni hep sevdim Kağan! Hoşçakalın! 1 Cenaze töreni istemiyorum, mümkünse yakınız lütfen! 2 Kuşlar ölünceye kadar iyi bakınız onlara. 3 Sahneden çekilirken yaşamıma karışmış herkesi selamlıyorum. 4 Kağan arzu ederse ileride, daktiloya çekilmiş şiirleri bastırabilirsin”
Reklam
Son mektup
Sevgilim Her gün kötücül bir düşü kurmak ve onu taşımak artık kılgıyı gerektiriyor. Sana böyle bir yük bırakmak istemezdim ama sen akıllı ve güçlüsün, çabuk unutursun. Bu durumdan kimse kimseyi ya da kendini suçlu, sorumlu saymasın, çünkü suç yok. Yalnızca ırmağın akışına bir müdahele söz konusu! Her anın niye’sini sorgulayan bir varlığın saygısızlığını yok etmek için kararlaştırılmış bir eylem bu! Çocukluğun kendini saf bir akışına bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte! Bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz, bu nedenle tüm sevdiklerime elveda diyorum. Ben’i bağışlayın! Bunu en çok annemden, babamdan ve Kağan senden diliyorum. Dostlarımdan da! Nilgün Marmara Önal
Türklük Makamı
🎯 Türklük Irklar Birliği Bir Makamdır 🎯 Dünya'da huzurlu yaşamın sağlanması için Türk Birliği şarttır. Türk dili de haliyle bir dil birliğidir. Yaşayan çoğu dil Türk dilinden üretmiş dillerdir. Irkçılık, mezhepçilik, dincilik, dilcilik bu birliğin kültürünü bozmaya yönelik emperyalist niyetin üretimi bir çabadır. Batı'da bu
İran Masalları Hakkında-2 | Kubilayhan Yalçın..
Ahmet Yaşar Ocak, Osmanlı İmparatorluğunda Marjinal Sufilik: Kalenderîler adlı çalışmasında şöyle diyor: * “Hacı Bektaş-ı Veli’nin tıpkı Barak Baba gibi, yarı çıplak, saçı sakalı, kaşları kazınmış, ama uzun ve gür bıyıkları olan bir Haydari şeyhi olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Hiç şüphesiz bu portre, klasik Bektaşi ikonografisinde iyice yer
KADIN MI, BAYAN MI..? Bir de "Bayan değil kadın!" diye bir tepki, bir laf çıktı son zamanlarda. Kim çıkardı nereden cıktı bilmem ama bu saygın kelimenin yani BAYAN kelimesinin geçmişini benden öğrenin isterim. Atatürk ilke ve inkılaplarının en önemli özelliklerinden biri ayrıştırılmış toplumu millet haline getirme ve eşit yurttaş yapma
Reklam
Tengri Biz Menen!
Öncelikle Tengri inancı Türklerin, henüz İslamı bırak, İslamın babası olan Yahudi inancı bile tam olarak oluşmamışken var olan bir inançtır. Antik Türkler, herşeyi kapsayan en yüksek boyuttaki Tengri'nin varlığına inanmaktalardı. Ancak bu Tengri, İslâmiyet'teki Allah'ın aksine insanların ve evrenin diğer varlıklarının yaşam
“Tahta çıkma töreni sırasında, kağanın keçe/halı üzerine konarak kaldırılması Türklerde çok yaygındır. Göktürkler hakan seçildikten sonra, devletin ileri gelenleri onu keçe üzerine oturtup ve onu güneşin yönünü izleyerek, dokuz defa döndürüyorlardı. Törenin son kısmında Kağanın boğazı ipek bir bezle sıkılarak transa geçmesi sağlanır ve ona kaç yıl hüküm süreceği sorulurdu.”
Bahaeddin Ögel
Bahaeddin Ögel
“Türk hanlarının tahta çıkışında, onun bir keçe seccade veya halıya oturtularak yahut kalkan üzerinde havaya kaldırılması resmî tören gereği idi, hanın belirli zamanlarda, devlet ileri gelenlerine ve halka törenlerle ziyafet vermesi de hükümranlık icabı idi. Belirtildiği gibi kağan seçilirken kendisi bir keçe ya da kalkan üzerine oturtuluyor ve yukarı kaldırılmakla tanrı nezdine ulaşıp kendisinden yarlık alarak aşağıya indirildiğinde artık kut'lanmış, hükümdarlığı tanrı tarafından tasdiklenmiş oluyordu.”
İbrahim Kafesoğlu
İbrahim Kafesoğlu
Osmanlı İmparatorluğunda neredeyse 500 seneden beri yok sayılan, en ağır vergileri sırtlayan, zorunlu askerlik dışında seçenek sunulmayan, sırf Osmanoğulları Hanedanından hak talep etmesin diye yüzyıllar boyunca İstanbul'a dahi sokulmayan, Türk olmanın utanç kaynağı sayıldığı kendi öz vatanında yetim kalan bir millete kendi kimliğini hatırlatan son Türk Kağanı Atatürk. Yattığın yer incitmesin ulusun kurtarıcı babası. “….Türkiye sadece özleşecektir.”
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
Oğuz Kağan Destanı'nın Uygur harfli metninde zaman su gibi akar, Oğuz bir çırpıda et yer, kımız içer ve göğsü kıllı, eli pençeli bir yiğit olur. Bu hız, şüphe yok ki bozkır hayatının gerçekliğinden ileri gelir. O tezikmiş kuşları andıran millet; Osmanlı'nın son dönemlerinde artık bitik bir yerleşik topluluktu, türlü yoklukla, hastalık ve cehaletle ölgünleşmişti. Puşkin Erzurum Yolculuğu'nda şaşkınlık içinde 'Türkler her Rus'u hekim sanıyor, beni her gören dilini çıkarıp tedavi etmemi istiyordu." der. O durumda modern toplum inşa etmek büyük iş.
124 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.