KEDİDİR KEDİ..
Hayat rutini içinde varlığının farkına varmadan ya da varlığını hiiç önemsemediğimiz yanından geçip gittiğimiz o kadar çok şey hatta ne kadar çok şey var.. fayda esasına dayanan dar kalıplı yaşantılarımız ve dar dünyalarımız.. ya da kendimize dar ettiğimiz dünyalarımız belki de.. çok düşünüyorum bazen böyle.. bi sarsıyorum kendimi ara ara..
bir turistle buluşmak için mezuniyet çekiminden sonra terli ve ayaklarım isyankâr bir vaziyette Kadıköy'e gittim. tam otobüsten inerken turist hastalandığı için beni ekti. açtım, on beş dakika önce çorba içmemişçesine. vegan, Arap yemekleri yapan bir restorana gittik Türk arkaşamla. orada yemekleri yapan abi o kadar iyi ve karizmatik biriydi ki... Türkçeyi İngilizceden öğrenmiş, belli, yani İngilizce bir aksan duyuluyordu, Araptan ziyade. sonra yemekleri getirdiğinde ben ağlıyordum. sadece ekmeği bırakıp tepsiyi geri götürüyor gibi yaptı, ben de güldüm. nereli olduğunu sordum, Filistinliymiş. yemekler Türkiye'de yediğim en iyilerindendi. mekân on numaraydı. Ahmet abi ve yemekleri günümü güzelleştirdi. bana gelmiş, salatada acı seviyor musun, diyor o güzel Türkçesiyle. şefin sırrını da öğrendik hesabı öderken. İstanbul'daki favori yerlerimden biri oldu sanırım.
Reklam
(Domuz Eti Gerçeği) Ülkemizdeki domuz gerçeğine dikkat çekmek maksadıyla geçen yıl “Kimse Domuz Eti Yemedim Diyemez” başlığıyla bir yazı yazmıştım. Yazı çok dikkat çekmiş ve biraz hayret biraz da tepkiyle karşılanmıştı. Tepki çekmişti çünkü, domuz etinin haramlığına inanan Müslüman kardeşlerim “Müslüman bir ülkede olmaz böyle bir şey”
{Ç News}'te Bugün;
Merhabalar....!!! Yine güzel ve sendromsuz bir pazartesi.. Ne güzel değil mi.. Artık çıkmış olmanız lazım bu klişe'den.. Biz öyle düşünüyoruz..... Kahvelerinizi hazırlayın, {Ç News} Yayında...!!! Dün ileti olarak paylaştığım üzere gecenin bir yarısı "Avengers: Infinity War (Yenilmezler: Sonsuzluk Savaşı)" nı izlemeye gittik.. Evet
Osmanlı'da Kadın
İlk mektebte yahut ailesinde, farz olan şer'i ilimler tahsil edildikten sonra; çocuklara istidatları ölçüsünde yol çizilirdi.. Kız çocukları, çevre faktörü ve şartlar göz önüne alınarak bir meşgale bir meslek edinirdi.. Ebe kadından ebelik, aktardan bitki ilmi, dikiş nakış eğitimi; ilerideki mesleki olan anneliğe ne lazım ise; küçük yaşlarda
- "Gömleğinin yakasındaki etiketi karısı kesen Türk erkeğinin hikâyesi daha hazindir. “Gidince haber ver”, “Sıkı giyin, üşürsün”, “Oranın yemekleri iyi mi?” vb. sorularla yaşlanan bu erkek, sorunlarla nasıl mücadele edeceğini babasından, nasıl bencilce kaçacağını da annesinden öğrenir..." (Aziz Kemal Nafi, Şiddetin kadını, Mağara Dergisi, Kasım 2020)
Reklam
39 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.