Bu sene en sevdiklerim(2021)
Farklı türlerde okuma hedefimi bu sene az çok gerçeklestirdiğim için memnunum. Çok sevdiğim edebi metinler de olmuş ama bu sene en çok kurgu dışı metinlerden etkilenmişim. Bir senelik macerama baktığımda bazı kitapların diğerlerine göre öne çıktığını gördüm. Kimilerini edebi hazzından, kimilerini bilgilerinden ve bilgileri sunuş tarzından,
Sana bu satırları Bir sonbahar gecesinin Felç olmuş köşesinden yazıyorum. Beşyüz mumluk ampullerin karanlığında Saatlerdir, boşalan kadehlere Şarkılarını dolduruyorum, Tabağımdaki her zeytin tanesine Simsiyah bakışlarını koyuyorum Ve, kaldırıp kadehimi Bu rezilcesine yaşamların şerefine içiyorum: Burası Agora Meyhanesi Burda
Reklam
İlerdeki eşim'e
Ben sana; “Gel beraber mükemmel bir çift olalım, hiç ayrılmayalım, herkes bizi kıskansın.” demiyorum ki. Gel diyorum beraber insanları boşvererek şarkı söyleyelim diyorum. Dört dörtlük söyleyelim de demiyorum ki. Bilmediğimiz yerleri sallarız Allah ne verdiyse. Ben sana gel beraber yemek yapalım, mükemmel kekler pişirelim demiyorum ki. Mahvedelim
Bay D’nin Bir Günü | Ocak Ayı Hikâye Etkinliği
Hafta içi her zaman olduğu gibi Bay D yine sabahın köründe (daha karga botunu giymeden) dijital saatin klasik müzikli alarmıyla (Mozart’ın Son Zart’ıyla) uyanıp yatağından ivedilikle kalktı. Alelacele yaptığı sağlıksız bir kahvaltı sonrası ışık hızıyla sokağa fırladı. Hava buz gibiydi. Zemheri soğukları hüküm sürmekte, dışarıda bir yerlere
yaz biterken bir demet
Caddedeyim okuyorum, “Gecenin içinde Kayseri’nin gürültülü haline kulak veriyorum. Öyle bir gürültü, insan seslerini bastırıyor.” diyor Bir Tös Vardı 317.sayfada Baykurt :) Aynen durumu güncelliyorum. Gürültü çok ama seviyorum. Aşağılardan yükselen mfö şarkıları; gülüşmeler ve sohbetler, caddenin kalabalığın ofislere evlere dolan uğultusu. Sevdiğimiz kahvecilerin geç kapanmasını, evden çıkarken akşam serinliğini düşünüp üzerimize bir şey almayı, yazın yavaş yavaş güzün işaretlerini vermeye başladığı bu zamanları seviyorum.  Bir yıldır aklımızın ucundan, kalbimizin derinliklerinden veya hayatımızın içinden geçen ne varsa buradan da geçti. Alan açanlardan, tutkuyla yaratanlardan, tesadüflerden, rüyalardan, bağlantılardan, dönüşümlerden, hayatın inceliklerinden konuştuk. Hayatla sanat arasındaki ince çizgide dans ettik. Yaratmanın, tam zamanıydı. Hayal kurmanın da. Çok istediklerimiz belki yanımızda yoktu, ama ona da olsun dedik. Belirsizlikte kaybolmanın çok kolay olduğu bir dönemde yazma pratiğime sarılmak, müzik dünyasından hikâyelere odaklanmak benim için iyileştirici, toparlayıcı ve mutluluk verici oluyor. Bunu hissediyorum. Sıfır noktası: Belki de zor anlarda hep iyi bir haberin arifesinde olma hissini tutma çabasıyla, adını milyonların bildiği müzisyenlerin tüm ışıklar onlara çevrilmeden hemen önceki günlerini düşündüm. Sonsuz olasılıkların titreşiminin hissedildiği o alaca karanlıkta, gözlerimiz karanlığa alışsın istedim. :) Gürültüler yükselirken okumaya devam ediyorum :)
Ahıska Soykırımının 76'ıncı yılı
AHISKA NERESİDİR? Adını Dede Korkut hikayelerinden alan Ahıska şuan da Gürcistan sınırları içerisinde bulunan ve Ardahan'a 15 km uzaklıkta olan bir beldedir. 14 eylül 1829 tarihinde imzalanan edirne anlaşmasıyla Ahıska'nın kaderi değişir. Ahıska çarlık Rusyaya savaş tazminatı olarak verilir. Ahıska Birgül idi gitti, Bir ehli dil idi
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.