Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Son Kızılbaş Şah İsmail
Osmanlı Devleti’nin en büyük rakiplerinden Safevi Devleti’nin kurucusu ve Yavuz Sultan Selim’in baş düşmanı olan Şah İsmail. Küçük yaşında atalarının mirası olan şeyhliği alarak taraftarlarının da desteği ile birlikte kendisine bir devlet, taraftarlarına ise başka bir din/başka bir mezhep oluşturdu.
Kitap Şah İsmail’in atalarının tarikatleşme ve sonrasında devletleşmeye giden süreci ele alarak başlıyor. Ardından dedesinin ve babasını mücadelelerini ve öldürüldüklerini anlatarak İsmail’in küçük yaştan itibaren hayatını anlatıyor. Akabinde devletleşme sürecini ve kurulan devletin yükselişi ile birlikte diğer devletlerle olan ilişkileri ele alınıyor.
Kitap Çaldıran Savaşı ile birlikte kısa bir değerlendirme yapılarak son buluyor. Osmanlı-Safevi ilişkilerini anlamak için Şah İsmail’i ve çevresinde ona bağlılık gösterenlerin ruh halini anlamak için güzel bir kitap.
Tamamen arşiv belgeleri ve dönemin birincil kaynaklarıma dayanılarak hazırlanılmış bir eser. Konu içinde geçen bilgiler dipnotlar ile desteklenerek okuyucuya hem daha fazla bilgi verilmiş hem de ayrıntılı bilgi için kaynak eserler gösterişmiş.
Orta Doğu kültürü, İran,Şah, Sultan, Nizamülmülk, Hasan Sabbah, Ömer Hayyam arasındaki çetrefilli ilişkiler, entrikalar, savaş oyunları, tabiki olmazsa olmaz filizlenen aşklar...sonra Hayyam'ın o eşsiz dizeleri, rubaileri.. Masalsı bir anlatımla, gercekle kurgunun mükemmel harmanıyla örülmüş, efsane tadında bir kitap..Kitabın ikinci bölümü 1900 lerde başlıyor, ve sürpriz bir sonla bitiyor, sonu batmayan gemi denilen Titanic'e kadar uzanıyor, ve hiç akla gelmeyecek bir şekilde bitiyor...
390 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın konusu şah İsmail ve yavuz sultan selimin Çaldıran savaşı temalı, aşk , Alevilik, şia, 12 imam konularına değinilmiş.
Şahın yeğeni Kamber Can’ı hadım ettirmesi…
Taçlı Hatun çok sevmesine karşın hiç dokunmaması…
Taçlı hatunun ise sevdiği hiç kimseye kavuşamadan gonca gül gibi solması…
Yavuz sultan Selim in çok zeki olması ve bunu şiirlerine yansıtarak yazdığı mektuplar… aşk din mezhep konulu bir kitap gönül yarası oldu dokundu gönlümüze
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hayatta her şeyin bir hikayesi var. Her canlının kendine göre bir hikayesi. Bazen insan düşer ve sağlam kalkmak için bir sebep arar belki hayatının dönüm noktasını yaşar bazen bu bir el ile bazen bir ses ile bazense bir dal parçasıyla.. Allah o kalkmayı nasip ederse bir şeyi vesile eder işte.
Bu hikayede Emir Buhari'nin gönüllere nasıl dokunduğuna şahitlik ediyoruz. Şahitlik etmekten ziyade yaşıyoruz, hissediyoruz, zamandan sıyrılıyoruz.. Bir gönül ehlinin, gönül tamircisinin, yaşantısını ilmek ilmek içimize işliyoruz işlemekle kalmayıp gönlümüze yerleştiriyoruz. Buhara'dan Medine'ye Medine'den Bursa'ya esen bir rüzgarın esintisini kokusunu alıyoruz istiyoruz ki hiç geçmezse o koku. Bir gül nasıl kokar bulunduğu yere nasıl bir koku bırakır işte öyle gönlümüzde bir koku kalıyor.
Ve bize verilen ise gönlümüzü rahata kavuşturan darda kaldığımız zaman ilacımız olan şu satırlar:
"Allah seni terk etmedi.."öyle zamanlarımız olur ki yaşamak dahi istemeyiz hayattan kopmuş sadece nefes alıyoruz gibi hissederiz işte o zamanların kurtarıcısı ve şah damarımızdan dahi bize yakın olan Rabbimiz bizi terk etmedi nidaları kopar içimizde ve tekrar Rabbimiz için hayata tutunuruz.. Bizi Emir Buhari hazretleriyle tanıştıran yazarımızdan Allah razı olsun..
"İnsan sevgiye hükmeder ama aşk insana hükmeder."
Tarihi roman niteliğinde olsa da aynı zamanda bir aşk romanı. Şahsen hem bir savaşa giden yolu okumaktan hem de sevgiyi, şiiri, aşkı okumaktan bu kadar zevk aldığım bir roman daha okumadım. Çaldıran savaşı ruhunu çok güzel vermiş aynı zamanda tarihi kaynaklarla da örtüşmüş bir kitap. Sadece Safevi devletinden bahsederken "Türk" denmesi yanlıştı, Safeviler "Pers" kökenlidir çünkü. Onun dışında kitap gayet güzeldi ve dolu doluydu. Kesinlikle okunması gereken bir roman.
Evet sıkı bir okur olarak bu kitabı yeni okuyorum. Çünkü neden ? Daha önce bahsetmişimdir, bir anda popüler olan şeyleri tüketmeyi sevmiyorum. Kitap çıktığı dönem çok okunan, herkeste olan bir kitaptı. Ama şöyle ki çoğu insan bazı şeyleri popüler diye yaptıkça ürünün de boş bi şekilde popülaritesi artıyor, ürün kalitesiz de olsa. Herkes izliyor diye, herkes okuyor, dinliyor diye yapılan şeyleri o yüzden sevmiyorum.
Ama bu kitabın hakkını da vermek lazım gerçekten okunası bir kitap. Ben böyle güzel kitapları biraz da “kötü ruh hali” dönemlerime saklıyorum. Çünkü kendimi esere kaptırıp, okurken yaşayarak okudukça kendimi dış dünyaya kapatıp o ruh halinden çıkıyorum. Bitirince de üzülüyorum haliyle.
Kitaba gelince İran Şahı İsmail’i ve Yavuz Sultan Selim’i anlatıyor. Aşkı, şavaşı, kızılbaşlılığı ve sunniliği anlatıyor. Akıp giden çok güzel bir kitap.
