Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Dört kitaplık Rebel Ink serisinin ilk kitabı çift beni illet etti resmen . Nasıl salaklar anlatamam yani biri daha iyi bile diyemiyorum bakın .Seriye ne ümitlerle başladım tabi böyle olunca okuyasım kalmadı :(
Tabitha Anderson durumu gayet iyi bir ailenin kızı ama ailesi ile uyuşamıyor . Neyse bir anlık kararla bir dövme dükkanına ön kayıt randevu elemanı olarak başlıyor aynı sırada sanatçı okuldan eğitimini almış falan .
Zach Abbott çok zengin bir ailenin oğlu buda ailesi ile çok sorunlu gitmiş efendim aileden gizli iş kurmuş . Ne kurmuş tonla şubesi olan çok ünlü bir dövme dükkanları zinciri .Bu Amerika iş seyahati sonrası gelip dükkanda kızı görünce kıza öküz gibi davranıyor niye kız ailesinin hayatına ait kadınlar gibi giyinmiş efendim . Adam iş kurmuş ama öküzlük baki kısaca . Bu arada adam hatırlamıyor ama Tabitha bunu okul zamanlarından hatırlıyor . Üstelik adamın kız kardeşinin en yakın kız arkadaşı hatun .
Bunlar iş ortamında tamamen gerzekçe hallerle takılıyorlar bakın . Hep orta yerde saçma sapan atışmalar gerginlikler kim kimden daha çok nefret ediyor atışmaları . Lan oğlum okul serileri bile bu kadar malca değil dedim okurken hep . Bir yandan tabi birbirlerine atlamak için hazırlar konu neredeyse sonlara kadar bu şekil gidiyor ve kitap bence patlak .
Söz Uçar Yazı Kalır Dedikleri
Amerika'yı kolomb keşfettiyse adı neden colomb değil de amerika?
Gerçek kaşif kolomb mu amerigo vespucci'mi?
Yazara göre vespucci haksız ün şan ve şöhrete hazırdan konmuş etik değerlerden habersiz arsız bir insan. Ama çoğu yerde vespucci'ye hakkını da teslim ediyor:
"Kolomb Amerika’yı keşfetmiş ama tanıyamamış; Vespucci
İnsanlık Suçu 3 - Theodore Dreiser
Yazar kitaplarında Amerika'daki sosyal problemlerin yani sıra yoksulluğu, başarı özlemini ve dine bağlılığı karakterler üzerinden aktariyor.
Serinin üçüncü kitabina gelirsek; sorgu yargici Fred Heit, acil bir telefon alıp Clyde ile Roberto'nun ikinci kitabın sonunda olan olayı öğrenir ve trenle yola cikip araştırmalara başlar. Araştırmanın sonunda bütün oklar Clyde'ı gösterir. Sonrasında annesi ile birlikte mücadelesi başlar.
Bir vicdan muhasebesiyle birlikte gizlenemeyen olaylar ortalığa dökülürken yazarın zekası kelimelere dokunmus. Sayfaları çevirirken olaylar sizi de etkisi altına alıyor. Yazar kitabın kurgusundan karakterlerin iç dünyası ve psikolojileriyle birlikte Freud'un fikirlerinden etkilenmistir. İnsanların zaaflariyla birlikte yaşanılan olaylar sonrası mücadelesi tam insan psikolojisi üstünden anlatılmış ve bu muhteşem olmuş. Salt kötülük veya iyilik tıpkı hayatta olduğu gibi ic ice geçmiştir. İnsan hirslariyla birlikte sürüklenirken daha ne kadar gözünü karartabilir? Üstelik ne yaparsak yapalım kader hep bildiği yolda mı gider ? Ben bu üç kitaptan oluşan seriyi çok sevdim tavsiye ederim...
"Ne var ki dostlarım, biz insanlar kendi alın yazımızı ne kadar kendimiz yazmaya çalışırsak çalışalım, Doğa'nın ve Tanrı'nın dediği olur sonunda! Tanrı'nın buyruğuna kimse karşı çıkamaz!
"Ruhumla nasıl uzlaşabilirim? Yüreğim her gün tasayla dolup taşarken?"
Bartleby, işe ilk başladığında çalışkan ve uysal bir katiptir. Ancak zamanla, kendisine verilen görevleri, "Yapmamayı tercih ederim." diyerek reddetmeye başlar. Bu pasif direniş, avukatı ve diğer kâtipleri şaşkınlığa ve öfkeye sürükler. Bartleby'nin bu tavrı, otoriteye ve hiyerarşiye karşı bir isyan olarak yorumlanabilir. Bu tavır bireyin Yabancılaşmasını, toplumdan ve işinden soyutlanmış bir karakter meydana gelmesini, 19. yüzyıl Amerika'sındaki bireyin modernleşme ve sanayileşme karşısındaki yabancılaşmasını sembolize ediyor. Bartleby'nin, "yapmamayı tercih ederim" sözü, otoriteye ve hiyerarşiye karşı pasif bir direniş olarak yorumlanabilir. Bu durum, bireyin özgür iradesini ve özerkliğini savunması olarak da görülebilir. Bartleby, varoluşunun anlamını ve amacını sorgulayan bir karakterdir. Bu durum, Melville'in eserde varoluşçuluk felsefesine de değindiğini gösteriyor.
Kitap, kısa ve öz olmasına rağmen, derin anlamları ve farklı yorumlara açık olmasıyla okurları uzun süre düşündürmeye sevkedecek bir kurguda hazırlanmış.
"Aslına bakarsanız bir papazı sırf papazdır diye öldürmek bir köylüyü sırf köylüdür diye öldürmekten daha haklı bir iştir; bir papaz kendi imanının askeridir, oysa bir köylü yalnızca köylüdür." (S.210)
"Aşk bir erkekle bir kadının hayatın kahrını,hem özellikle kahrını birlikte gögüslemeyi iyi başardıklarını huzur içinde
1848-1875 dönemini öncelikle SERMAYE açısından mükemmel bir şekilde analiz etmiş Hobsbawm. Sermaye ile birlikte bilim, sanat gibi alanların da gelişimi hakkında bilgiler var. Tabi özellikle Avrupa ve Amerika üzerinden değerlendirme yapılması, geniş bir coğrafyanın tarihiyle birlikte diğer alanlarının da incelenmesi, okuyucu bakımından oldukça zorlayıcı olduğu kesin. Buna rağmen ortaya konulan panoramik analiz, gerçekten okunmaya değer..
