Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Gerçekçilik ve Tolstoy'un Sonraki Eserleri
Leo Tolstoy (1828–1910), edebiyat tarihinin en büyük realistlerinden biri olarak kabul edilir. Gerçekçilik, 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan bir sanat akımıdır. Gerçekçi yazarlar, romantizmden kaçınarak ve karakterlerin psikolojik yönlerini ve iç çatışmalarını aydınlatarak sahneleri,
Portreler Galerisi
İlber Ortaylı’nın kaleme aldığı “Defterimden Portreler” adlı kitap iki bölümden oluşuyor: Tarihten Portreler ve Çağdaş Türkiye’den Portreler. İlk bölümde Türkiye ve dünya tarihinden komutan, padişah, devlet adamı, sanatçı ve edebiyatçı kişilikleri görmek mümkün…
Temmuz ayına ismini veren Julius Caesar (Sezar) ile başlıyor kitap ve Ağustos ayının
İlber Ortaylı’nın en iyi ve rahat okunan eserlerinden birisiyle karşınızdayız. Bugün farklı olarak uzun bir inceleme yapmak ve kitaptaki karakterler hakkında tek tek bahsetmek istiyorum. İlk bölüm Tarihten Portreler adıyla yayımlanmış olup Julius Caesar’dan Grigori Rasputin’e kadar yazılmış. İkinci bölüm Türkiye’den Portreler adı altında Kazım
Ah Anna, Vah Anna..
"Yine aynı şekilde güzel ve çekici. Çok güzel!" dedi Kiti ablasıyla yalnız kalınca. "Ama acınacak bir şey var onda! Çok acınacak!"(cilt3,284).
Beklediğim son ve Anna öldü. Kitap kahramanlarının ölmesine bir zamanlar anlam veremezdim. Ancak şimdi anlıyorum ki bir kitap kahramanının ölümsüzleşmesi için kitap arasında ölmesi gerekir.
Kitabın bir başka kahramanı Levin.
Levinden bahsetmek istiyorum çünkü bizlerin çok az hatırladığı hatta hatırlamak istemediği bir şeyi sorguluyor: İnsanın varoluş sebebi,ölüm ve sonsuzluk!
"Kim olduğumu ve bu dünyaya niçin geldiğimi bilmeden yaşam sürdüremem. Bunu bilmiyorum demek yaşamak olmaz," diyordu Levin kendine."(cilt3,327)
Levin bunu öyle çok düşünüyor ki şayet cevap bulamazsa intihar etmekten korkuyor. Muhteşem değil mi!
Üç ciltlik bir kitap olduğu için tüm fikrimi ifade edemeyeceğim ancak kitap başlı başına bir insan ve toplum psikolojisi analizi. Uzun ancak anlaşılır ve keyifli. Bu arada kadınlardan hiç bu kadar nefret etmemiştim ya da Anna gibi kadınlardan desek daha doğru olur. Neden mi? Bunu da okuyunca anlarsınız:)
