Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Tarih-Lenk
Eleştiri kültürümüz ne yazık ki gelişmemiş bir durumda. Ne eleştirirken düzgün bir çizgimiz var ne de eleştirilmeyi kaldırabilecek bir bünyemiz. Hele iş bilimsel anlamda eleştiriye gelince iş içinden çıkılmaz bir hal alabiliyor.
Millet olarak ilgi alanlarımızın en başlarında olan bilim dalı ise tarih. Tarihe karşı öyle bir ilgimiz var ki ne onunla ne de onsuz oluyor. Bazen her söylenene inanırken gün geliyor ak gibi doğru olana inanmıyor kara gibi yalan/yanlış olan bilgilerin peşinden gidiyoruz. Genellikle ise -okumayı fazla seven millel olmadığımızdan kaynaklı olsa gerek- duyduğumuza daha çok inanıyor, bilginin peşinden gidip fazla araştırma yapmıyor ve bize verilenle yetiniyoruz. Bu konuda fazla bir şey söylemeye gerek görmüyorum zira bilginin peşinden gidenler çok yol aldı bile...
Kitabımıza dönecek olursak, daha önce okumadığım bir tarz. Genelde kitap içinde yazarların önerilerini desteklerken bir iki farklı yazar ve eserini eleştirdiğinr şahit olmuştum. Bu kitap ise başından sonuna kadar eleştiriyi merkezine alarak yanlış gördüğü konuları enine boyuna eleştirerek okuru bilgilendiriyor.
Eleştirilerini farklı konular altında ele alan yazar, sadeleştirme, çeviriyazı, hatalı bilgiler verme, referans göstermeme, aynı yazarların aynı konuları değişik edisyonlarda işlemesi, intihal metinler ve son olarak uydurma metinler üzerinde durarak eleştirilerini yazıya dökmüş.
Yazarın konuları titizlikle işleyerek eleştirdiği yazarlar arasında Ahmet Akgündüz, İlber Ortaylı, Yusuf Halaçoğlu, Halide Edip, İsmet Bozdağ gibi yazarlar/tarihçiler yer alıyor.
Tarih okumalarıma farklı bir yön veren kitap oldu kendileri.
250 syf.
·
Puan vermedi
Uykusuz kaldığıma değen bir kitap oldu. Kitap, iş, sevdiklerime ve kendime ayırdığım zamanlar dışında oynamaktan zevk aldığım bir oyun için beklerken okudum. Celal Bayar’ın Atatürk işe tanıştıktan sonra yaşadıkları, Atatürk hakkındaki görüşlerini anlattığı bir kitap. Bilgilendirici, özümseyen ve daha iyi anlamamızı sağlayan bir kitap. Tavsiye ederim. Tarih, otobiyografik kitapları okumak güzel. Keyifli okumalar.
Dikkat spoiler içerir.
Genel olarak Celal Bayar'ın anılarından oluşan, Atatürk, İsmet İnönü ve kendisi hakkında anektodların anlatıldığı güzel bir eser. Atatürk'ün İsmet Paşa'nın zamanında birlikleri sevk edemediği için savaşta yenilmesi ve sonrasında telafisi, Lozan görüşmeleri ile ilgili meclis oturumunda İsmet Paşa'nın aleyhinde konuşacağını söylemesi üzerine konuşturulmaması, Direniş günlerinde gizlice Bursa'ya geldiği gün Atatürk tarafından kendisine götürülen mektubun ulaşması, CHP ve DP döneminde İsmet Paşa ile yaşananlar, oğlu ile ilgili olarak ihbarda bulunan bir albay ve yaptıkları, Menderes'in darbeye kayıtsız kalması ve elinden geleni yapmasına rağmen engel olamaması, Yassıada günleri ve kamera önünde yemek yemeye zorlanması, Ziya Şakir savaşta yaralandıktan sonra bacağındaki kurşunlar için örtülü ödenekten para vermesi ve sonra sorguda bunun kendini övdürmek için olduğu iddia edilmesi, Elmalılı Hamdi'yi köşkte zehirlediği iddiası, çocukluğunda 15 yaşında İttihat ve Terakki cemiyetine girişi ve Galip Hoca lakabıyla yaptıkları, Demirci Efe ile olan çalışmaları ve defalarca hem zeybekler hem de Anzavur'un adamları tarafından öldürülmeye kalkışılması, Sıddık Sami ile olan anayasa tartışması, Atatürk anayasası dediği 1924 anayasasının 1960 yasasına göre daha iyi olduğunu savunması, sağlam hafızası gibi pek çok konu anlatılıyor. Soluksuz okunan bir kitap.
Çok güzel bir eser, sağlam bir kaynaktı. Atatürk'ün ozel hayatını, eşi Latife Hanım ile olan münasebetini akıcı bir dille anlattı. Dönemin olaylarını da yakından ve birinci ağızdan görmemize imkan sağladı. Ben çok sevdim. Hele ki Fikriye'nin trajik öyküsü... Ah Fikriye... Çok üzdün beni.
TARİHİN VİCDANINI SIZLATAN SOYKIRIM YALANI - İSMET BOZDAĞ
"Çankaya Özel Arşiv Belgelerinde Atatürk Soykırım İddialarını Reddediyor"
Bu kitap senelerdir kitaplığımda durmaktaydı; daha önce okumuştum ama yorum yazamamıştım ( o zamanlar okuduğum her kitaba yorum yazmıyordum). Geçen günlerde Osman Balcıgil'in Melek Terörist Fahişe
"Galip Hoca"
Aslında söz konusu kitap bahsi edilen döneme az da olsa ışık tuttuğu için araştırma ve inceleme yapmak isteyenler için bir kaynak olabilir ancak kitabın adı ile içeriğindeki bilgiler tam olarak uyuşmuyor desem yeridir. Kitabın isminden hareketle Celal Bayar'ın gözünden ve siyasi yaşantısından Atatürk'ün ön planda olacağını ve Atatürk'ün askeri ve siyasi politikasından tutun da kişisel karakterine ve düşünce yapısına dair bilgilerin yer alacağını düşünmüştüm. Tabi kısmen de olsa bu konular üzerinde de durulmuş ama kitap bir yerden sonra tamamen Celal Bayar'ın yaşantısına odaklanıyor ve ölümü ile de bitiyor. Hayatından kısa kısa kesitler sunuluyor. Celal bayar ile ilgili bilgi sahibi olmak isteyenler düşünmeden okuyabilirler. Ancak Atatürk'ü bilmek ve anlamak isteyenler için yeterli bir kaynak değil şahsi fikrim.