Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
35 syf.
·
Puan vermedi
Uzun bir zaman önceydi.. çıkarların bu denli peyda olmadığı veyahut benim o kadar da net göremediğim, görmenin ki ışıktan bir katre olduğu vakitler... Ruhumun dağlarında tepelerinde, çiçekli ve de ayaz köşelerinde Heidivari koşturduğum dönemler :) Babam yeni emekli olmuş ve memlekete dönmüşüz. Üniversite sınavına gireceğim o yıl. Akşam olup da ev
#okudumbitti #kitapyorumu
Herkese merhaba,Fidan'ın hayatını okumaya hazır mısınız?
Üç çocuklu bir ailenin ortanca çocuğu Fidan.Kendinden büyük bir ablası ve küçük erkek kardeşi vardır.Evlerinde kavga,gürültü hiç eksik olmaz.Babasının ablasını zorla evlendirmesi ile olayların fitili ateşlenir.Üzerine kendi hakkında alınan karar ile artık dönülmez
Çok şükür bittiği dediğim bi kitap daha bitti. Kitap beni öyle sıktı ki yarım bırakmadığım için kendimi gerçekten kutluyorum. Kitabın aslında beni sıkan tek tarafı gereksiz fazla uzatılan bölümlerdi. Bi olay o kadar çok yoğun bi anlatıma sahip ki okurken gerçekten bazı yerlerde gerçekten kitaba ara verdim sonra devam ettim. Sırf Yasemin ve Ayaz'ın sonu ne olucak diye zor okudum kitabı. Böyle böyle bitti gitti işte. Umarım yazarın diğer kitapları da bu kadar yoğun bi anlatıma sahip değildir.
#OKUDUMBİTTİ
#ALINTI
“Sen içimdeki rüzgardan korumak zorunda olduğum, buna rağmen bazen sadece senin üzerine estiğimsin.”
Karakterleri, istekleri ve hayatları apayrı ancak kalplerinin derinlikleri tastamam aynı iki insan. Birbirlerinden uzak kalmak için çabaladıkları haldeen derinler kördüğümlerle sımsıkı bağlanıyor.
“Sevdiğin insanı bu dünyada en iyi anlayan insan olmak…
Muhteşem bir duygu. Aynı zamanda öldürüyor değil mi?”
Deli bir ayaz vurur bazen hayatına. Alır, savurur, atar sahip olduğun her şeyi.
Şiddetini en çok hissettiğin an, yazgının yol ayrımlarından bir tanesine vardığın andır. Deli bir ayaz…
Ya seni kışta bırakır ya da içinden sana bir bahar doğurur.
Zeynep Saraç'ın kitaplarını beğeniyordum ama bu Bir Deli Ayaz gibi kötü olmasa da yine maalesef kötü idi. Zeynep Saraç'ın o muhteşem eserlerinden sonra bu iki kitabı beni hayal kırıklığına uğrattı. Yazarın anlatım dili iyi ama bir Ceylan veya Gri Mavi veya Bir Parça Masal gibi değil... İnşallah yazarımız en kısa zamanda yine bu muhteşem eserler gibi bir kitap yazar.
Kitabın konusuna gelince; Emre kaza geçirdikten sonra Nehir ile Deniz'in arası bozuluyor. Sebebini daha sonra öğreniyoruz. Aksiyon veya duygu yoğunluğu çok yoktu.
Nehir Deniz ile olan nişanını atıyor. Ama sebebini söylemiyor.
Deniz bu olaydan sonra ona çok kötü davranıyor.
Kitapta beğendiğim yerler. Nehir'in küçükken yaşadıkları ve Deniz'in Onun yanında olması ve daha küçücük bir çocuk iken Onu kaçırması vs. Bence en güzel yeri Deniz'in ve Nehir'in birbirlerine aşık oldukları anı hatırlayıp eski hatıralara dönüp olayların anlatılması. Güzeldi. Hatta bu bölümü iki defa okudum. hem komik hem de romantik... Keşke kitabın her yeri öyle olsaydı. Emre'ye çok üzüldüm. İnşallah tamamen iyileşir ve Şebnem ile evlenir....
Kitabın başları özellikle çok kötü idi. Sonlara doğru biraz toparlandı. Keşke Deniz'in ağızından daha fazla anlatsaydı yazar bence bu daha iyi olurdu. Bazı yerler kopuktu. Neyse yine de Zeynep Saraç kitabı okumaya değer ama umarım diğer kitapları çok daha güzel olur. İyi okumalar....
·
Puan vermedi
Farklı bir konusu var. Ayrıca Rengarenk Acılar şarkısı müthiş.
Sözleri:
Biliyorum herkes tektir
Hayat gibi bazen o rengareng-i ayaz
Önce yağmur sonra güneş
Sonra bize de gökkuşakları
Saydım ben
Kaç günün o batımı bana yara gelir
Sonunda bitti.. normalde alinti paylastigim kitaplari cok severim amam bu kitapta gercektn zorlandm. Birakmamak sonunu getirmk icin bi hal oldum. Oysa yazar en sevdiklerimden. Nedn boyle oldu anlayamadm. Neyse. Ayaz ve Yasemin'in hikayesi bi gecmis bi gunumuz seklinde ilerliyr. Birbirlerinden haz etmeyen 2 kisi. Birbirini cok seven 2 kisi. Hayalleri icin yasayan 2 kisi. Kitap bu 2linn bu halleriyle idi surekli. Ayaz taviz vermeyen ama seven. Yasemin de kaybetmektn korkan kendinden bile vazgececk kadr delice seven. Ayazin bazi hallerini cok sevsem de cok uyuz bi karaktrr oldugunu soylemeliyim. Keza Yasemin de sözde guclu bi kiz ama Ayazin en ufak bi harektyle dagilabilen de bi kizdi. Neyse kitapta en sevdigim sey aldigim alintilardi hepsi birbirnden guzel idi. Okuyun okutun :)
Çok da beğendiğim söylenemez. Hani yoklukta okumuştum kitabı. Yazar wattpad üzerinden yayınlamıştı ilk kitabı ve kuzenimde de serinin devamı var diye okumuştum. Aslında yazarın ilk önce lordlar ve varisler kitabını okuduğum için bunda da beklentim epey yüksekti ancak hiçbir şekilde karşılayamadı. Diğer kitaplarının iyi olduğunu duyduğum için
Bay Pioner
Enver Ayaz kaleminden #BayPioner kulakları doğuştan sorunlu olan bir adamın hikayesi. Etraftaki sesleri duyamıyor fakat gölgesi ile konuşuyor ve onu duyuyor Bay Pioner. Yaşadığı şehirde deli diye nitelendirseler de, başkalarıyla anlaşmak gölgemizle anlaşmaktan daha zordur bazen. Birgün gölgesi, Bay Pioner’e geçmişte insanların başına gelmiş bir felaketi anlatmaya başlar. 19. yüzyılın sonlarında Bopp adında bir gencin gölgesidir. Ve yaşadıkları şehirde bir gün ansızın kimse birbirini duyamaz. Sadece Bopp duyabilir. Herkes bir virüs olabileceğinden şüphelenir. Kısa sürede virüs yayılır ve “Sağırlık Çağı” başlar. Sağırlık ile birlikte insanlık çığırından çıkar. Cinayetler, tacizler, hırsızlıklar, açlık hızla artar ve artık ülke yaşanacak güvenli bir yer olmaktan çok uzaktır.
Yazarın dili akıcı ve sözcükler özenle seçilmiş, cümleler oluşturulmuş. Kurgu da çok farklı. Ben severek okudum.
Zeynep Saraç'ın kitaplarını severim. Ama bu kitap bana göre felaketti. Yazarın Zeynep Saraç olduğuna inanasım gelmedi. Çok zor okuyup bitirdim. Sırf bitirmek için okudum. Keşke almasaydım diye hemen hemen her sayfa da söyledim.
Ne zamandır içim acıyarak okuduğum bir kitap olmamıştı galiba. O kadar üzüldüm ve kitabı o kadar derinden hissettim ki anlatamam. Aslında kitapta çoğumuzun yabancı olmadığı, gündemden düşmeyen #kadınaşiddet konusuna dikkat çekilmişti. Fidan ve Figen isimli iki kız kardeşin hayat hikayesi. Acılarla geçen bir hayat...
Figen hiç istemediği bir adamla ailesi zoru ile evleniyor. Daha sonra da ne yazık ki ölüyor. Olaylar da tam bunun eşliğinde, Fidan' in da böyle bir mecburiyete zorlanması ile başlıyor. Ama asi kızımız Fidan kendine farklı bir yol çizip çok sevdiği Ayaz ile bir yuva kurmak için kaçıyor. Tabi ki Fidan' in hayatının devamını merak ediyorsanız okumanız gerekiyor. Kitaba gelecek olursam ilk başta tam sarmadı beni diyecekken bir anda nolduğunu anlamadığım bir şekilde içine çekildim. Bu da demektir ben kitabı epey sevdim. Yazarın kalemiyle ilk tanışma kitabım olduğu içinde yeri ayrı şimdilik efendim. Ama kitapta en sevdiğim neydi biliyor musunuz? Yazar erkek olmasına rağmen olayları bir kadının dilinden çok iyi anlatmıştı. Ki bunu herkes başaramaz. Kitabın devamını deli gibi merak ediyorum